1. varlığına yönelik mevzu eski çağlardan beri insanoğlunun kafasında olan bir sorudur. geçmişteki insanların arafta kalma korkusu, ölüm sonrasını anlamlandırma isteği ödül-ceza sistemine sahip bir tanrıya inanmasına sebep olmuştur. günümüzde ise insanoğlunun bilinmeyeni anlamlandırmaya çalışması, bilgiye olan açlığı konuyu felsefe ve bilimde de popüler bir soru haline getirmiştir. evrim inkar eder, fizik bigbang i çözünce konunun anlamlandırılacağını söyler, bir kesim insan aklının tanrıyı kavrayacak boyutta olmadığını söyler... garip bir şekilde soruya cevap arayan çoğu çevrenin tanrının varlığı ya da yokluğuna yönelik düşünceleri mantıklıdır. tartışma yıllarca da devam edecek gibi.

    her ne kadar evrim üzerine kitaplar okusam, belgeseller izlesem, kuran ı anlamaya çalışsam da şahsi görüşüm tanrının varlığına inanıyorum daha doğrusu inanmak istiyorum. bu istek varoluşumu sürdürmek, ölümün sonrasını anlamlandırmak ya da yaptıklarımdan dolayı ödüllendirip cennete gitmek gibi bir şey değil. açıkçası cennet-cehennem veya yok olmak da çok umurumda değil. ihtiyacım olan mutlak adaleti sağlayacak bir varlık( ve ben de ihtiyaç duyduğumdan bir tanrı yarattım). hırsızın, katilin, zülmedenin kısacası yapanın yanına kalsın istemiyorum. bu düşünceme kinci denilebilir, intikamcı denilebilir ama tanrıya inanmamın tek sebebi mutlak adaleti sağlayacak bir varlığın olduğuna yönelik duyduğum ihtiyaç.tabii inanmam onu var eder mi?

mesaj gönder