günlerce çocuklara oyuncak toplayan gençler suruç'ta öldürüldü. suruç'ta ölen onlarca genç ve akabinde ölen onlarca asker, polis, sivil için barış diyen, bu ölümler hiçbir taraf için yaşanmasın diyen insanlar ankara'da aynı kişilerce aynı yöntemle öldürüldü.

çok değil 1ay sonra konsere, maça, yemek yemeye giden masum insanlar yine aynı kişiler ve aynı yöntemle öldürüldü. şimdi ülkelerin devlet başkanları çıkmış her saldırı sonrasında olduğu gibi "terörü lanetliyoruz, saldırıları kınıyoruz" bilmem ne diyolar. kardeş ben de aynı şeyi söylüyorum zaten. devlet başkanı, cumhurbaşkanı olarak senin benden farkın ne ? kılını bile kıpırdatmayacaksan, bu pislikleri engellemeyeceksen benden farkın ne ? bak ben de engelleyemiyorum, sadece lanet okuyorum tıpkı senin gibi.

dün twitterda ışidci birçok hesap buldum, üşenmedim yazılanları tek tek okudum. dünden beri aklımdan gitmiyor hiçbiri. adamlar "bu daha hiçbir şey, hazır olun; suriye'de öldürdüğünüz masum her çocuk için allah'ın ordusu, islam'ın devleti hepinizin toprağında kanınızı akıtacaktır, daha yeni başlıyoruz" yazmışlar. bunun gibi onlarca tweet buldum.

işin garip yanı biz suruç'ta ve ankara'da kaybettiğimiz arkadaşlarımızın arkasından ne yazdıysak onlarda kendi kayıpları için aynı şeyleri yazmışlar. "onurlu bir mücadelede şehit düşen mücahit...", "kanın yerde kalmayacak, hesap sorulacak" gibi. günlerdir facebook ve twitterda silvan'a ses ver hashtagleri yapılıp ölen çocukların fotoğrafları paylaşılıyor, onlar da suriye'ye ses ver hashtagleri yapıp ölen çocukların fotoğraflarını paylaşıp "insanlığınız nerede, demokrasiniz nerede" yazmışlar. dünya ne kadar ilginç.