• izledim
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (8.33)
victoria - sebastian schipper
ispanya'dan berlin'e kısa süre önce taşınan victoria, bir kafede çalışmaktadır. henüz almanca öğrenememiştir ve şehirde kimseyi tanımamaktadır. eğlenmeye gittiği bir kulüpten sabaha karşı çıkarken 4 gençle tanışır. 4 adam, victoria'ya şehri gezdirmeyi önerir, o da kabul eder. küçük bir marketten alkol çalarak başlayan eğlenceleri, saatler geçtikçe çok daha gerilimli saatlere ve daha büyük suçlara evrilecektir.
  1. tek şehir, tek gece, tek kadın, tek kamera, tek plan. tüm figürleriyle birlikte kenti hem kulis hem de sahne bellemiş 140 dakikalık zaman atlamasız tiyatro.

    riskten arınmış ideal büyük kentli yaşamı için sıra dışı olmasına rağmen filmlerde görebileceğimiz olağanlıkta kurgu.

    teknik anlamda çok zor ve üst düzey bir iş. müthiş bir planlama. kameramanın ve görüntü yönetmenin ellerinden öpmek lazım. aksiyonlu bir kamera kullanımı olmasına rağmen kadrajdan yansıyan sanata büyük özen gösterilmiş.

    benzer idealle çekilen russkiy kovcheg, ermitaj müzesi gibi nispeten izole bir mekanda performans sergileyen binlerce oyuncunun aylarca provasının ürünü. victoria ise o kadar cesur ki kentin yaşayan bir bölümü kendine film seti olarak tanımlamış. üstüne ne oyunculukta ne de çekimde hata payı bırakmayarak filmi tek bir planda çekmeye girişmiş. o kadar gergin ve heyecanlı ki, filmin akışını bırakıp kameraman ve set ekibi için endişeleniyorsun.

    iki filmin çekim tekniği benzerlik gösterse de aralarında bariz bir fark var. russkiy kovcheg'de first-person, victoria'da ise third-person kamera kullanılmış. first-person kameranın bende bıraktığı tat çok başka. görüntüye atanan karakter, izleyici ve film arasındaki bağı güçlendirerek interaktif bir düzlem sağlıyor. sanki sen konuşuyor, yürüyor, bakıyor, görüyorsun...

    hikaye, gün doğumundan önce başlayıp hemen sonra sona eriyor. gök kürenin renklerini cömertçe sergilediği, siyahın parlament maviye, kızılın boza aktığı günün en şölenli saat dilimi. böylesi film için akılcı bir tercih. günün ilk ışıkları birçok gececi için çan sesidir. duyulduğunda, gecenin karanlığında hortlamış figürler ya bir yere dağılır ya da bulundukları delikte tünerler. öyle bir zaman dilimi ki; zevkin tükettiği oksijen ile ciğer açan sabah aynı kaldırımdadır.

    provasız kusuru kendi içinde doğallığı getiren oyunculuklara takdirin tavan yaptığı piyano sahnesi, filmin klasik bir kurgu ile vermek istediği güven ve samimiyet temalı mesajı da içinde barındırıyor.

    !---- spoiler ----!
    konservatuvarda hayatın ve arkadaşların yoktur. etrafta çok fazla arkadaş vardır ama herhangi biri gibidirler. gerçek arkadaşın değillerdir. düşman gibidirler. çünkü seninle aynı hayal için savaşıyorlardır.

    eğitmenimiz gerçek bir piyanist olanın zor olduğunu, yüzde doksanımızın orada zaman kaybettiğini söylerdi. herkes gibi ben de diğerlerinin başarısız olmasını diliyordum. böylece piyanist olmak için daha çok fırsata sahip olacaktım.
    !---- spoiler ----!

    son dönemlerde yükselişe geçen alman sineması'nın beyaz perdeye bıraktığı yenilikçi, cesur ve nitelikli bir eser.

mesaj gönder