1. kırmızı bir göğün seyri altında uzanan beyaz çizgili zift renkli yollar çıkmaza çıkmaz. çünkü devletin adamları talimat ve telkin tabelalarında olur. yönlerin çizili olan bir çizgi üzere yol alır, yoldan yolumuza hisse alır, çoğu zaman yolcu bazen hancı oluruz. yollu olduğumuzu da yazmış tarih, o da zihnimizin fi tarihi olsa gerek. bilinmeyen tarih olarak kayıtlara geçer de; derim ki, bu bildiğin sisli bir geçmiş fısıltısı. yum gözlerini fısıltıya, eski günahlarına kulak ver, eski cinayet tanıklığını bir daha yaşa, vicdan yap, dilersen gözyaşı dök. boşver anı yaşa, yaşanılacak bir şey bulamasan an için de: o zaman hayal kur. hayal kurmak geleceğin ummanına atılmış bir olta, hadi at oltanı virâ bismillah diyerek. ne çıkar ise artık bahtına kalmış, umman sana ne verir, orası zihninin oyun alanının enlik ile genişliğine kalmış. en aksi hayalleri kur, en huysuz, en arsız, en kopuk ve en deli hayalleri kur. korkma, hayalinin içinde kimse hızır diye sana yalvarmayacak, kimse acı çekmeyecek, kimse kim vurduya gitmeyecek. sen heves ettin, hızır denilen imdat bekçisinin kanına gir, cinayet işle, kanı kül ile ört, cesedi parçalara böl! ama etme, bu hayaller kötü bir ruhun değersiz bir ederine işaret. hayalinde bir çift gözün ışıldamasına vesile olmayacak isen bu ne biçim bir hayal, bu ne bok yeme güzel abicim.

mesaj gönder