tarih sürecinde kendisine biçilen kaftanı giymek zorunda bırakılmasaydı , kadınlardan ne filozoflar ne şairler çıkardı.
kadını bir takım klişelere mahkum et; ev , iş ,çamaşır , çocuk vs ; ( çünkü senin rahatın ve felsefe yapabilmen için birinin bunları yapması gerek! ) sonra bıdı bıdı et dur...
yok schopenhauer yok sartre bilmeyen kızlar falan filan bunları bilmeyen tonla erkek var.
niye onlar konu dışı?
bu görüşleri savunan kişiler kendilerinden daha fazla okumuş bir iki kadınla karşılaşsınlar ve kadınlar bunların her dediğini kitap paragrafları ve sayfa numaralarıyla çürütsünler; emin olun bu kafalar o kadınları şöyle yaftalar... feminist! ezber bilgi sahibi, kendi yorum yapamıyor....
ayrıca bık bık bık ...
etrafınıza dikkatle bakın, kendini sessizce sevdiklerine adamış ne çok kadın var...
sorunlarıyla yüzleşebilen, onlara çözüm arayan , sorun yokmuş gibi davranmayan binlerce kadın var. bu gazetelere bile konu olmuş bir durum, kadınlar daha çözüm odaklı! erkeklerin çoğu sorunların üzerine gitmek ve çözmek yerine sorun yokmuş gibi davranıyor... bu mu akıllıca ?
ve sevdiği insanlar için kendi ihtiyaçlarını , isteklerini hep arkaya atmış, ertelemiş, hatta olmasa da olur demiş nice kadın var!
işte asıl zeka deha budur.
ve bunu göremeyen iki sartre okudum diye kendini bi şe zanneden; iyi bak o senin aziz mi aziz annendir, eli öpülesi etrafındaki - bir çok erkeği - şanı şöhreti bilinmese de evirip çevirip yetiştiren, eğiten kadındır, kadınlardır....
varsın o kadınların namı şanı bilinmesin, filozof olamasınlar, şiir yazmaya vakit bulamadıkları için şair olamasınlar; benim asıl kahraman'larım onlar...
beşiği sallayan el dünyaya hükmeder!
işte sonuç ortada kadınlarına ve eğitimlerine önem vermeyen toplumlarda kadının zekasını tartışan bir çok ada'm ve onların büyüyen gölgeleri vardır...

inadına not:
ister zülfünüze dokunsun ister eksileyin
ç o k d a t ı n !