1. (bkz: black and white fallacy) ile iç içe olan, günümüzde hiçbir insanın düşüncelerini tam olarak ifade edememesinin gizli sebebidir. ülkemizde çok yaygın görülmekte, mecliste birbirlerine sandalye, koltuk, tekme, uçan tekme fırlatan büyüklerimizin (!) en çok başvurduğu iletişim çeşididir.

    örnek olarak :
    a - tanrıyı idrak etmek ya da onunla aynı kanalda olabilmek mümkün değildir. tanrı denilen kavram bir yerlerde mevcutsa dahi insan ile iletişime geçebilmesi mümkün olamaz. insan frekansına inen bir üst yapı, artık üçüncü boyuttadır ve bizim kadar basit olacaktır. bu durumda artık ona tanrı denemez. ve bu basit üçüncü boyuta kendini sıkıştıran bir 4+ boyutlu yapının eski formuna geri dönmesi yine imkansızlıklardan birisi olacaktır.

    b - ne yani sen kafir misin şimdi?

    a - . . .
    black & white fallacy , "false dilemma" olarak da bilinir. muhatabın siyah ve beyaz dışında hiçbir ayrım yapamama sığlığıdır. tüm iletişimi tıkayabilir, milyonlarca insanın iletişimini yıkıyor da haliyle.
    straw man ise false dilemma'nın öznelliğe bürünmüş halidir. bilgisizliğinin farkında olan birey, işi 'genel inanış' veya 'kalabalığın yaptığı doğrudur' safsatasına çekerek bir anda ortalığın tozunu attırır. (içine eder)
    örnek olarak :

    a - ülkede neredeyse hiçbir insanda huzur kalmadı. insanlar birbirlerine güvenmiyorlar. herkes yalnızlaşıyor ve delicesine tüketiyoruz. her şeyi. siyasiler toplumun aynası olan 'aile' kavramının nasıl çökmeye başladığını göremeyecek kadar sivrildiler ve bilendiler.

    b - bizim örfümüzde devlete karşı gelmek yoktur. karşı gelen cezasını çeker.

    a - . . .

    işte, işin ekseriyetle özeti budur. bu sebeple çoğumuz toplumsal skandallara sessiz kalır hale geliyoruz. konuşmuyoruz çünkü mikrofonlara anıran kravatlı abiler, ya osun ya busun diyor. "onlar" ve "biz" diyor. "beraber" sözcüğünü unutmuş, ekranların ardına pusmuş milyonlar, fokur fokur kaynayan, manyak bir ülkenin yabancılaşmış halkı oluyorlar, oluyoruz.

mesaj gönder