bu kitabı seneler önce okumuştum. şimdi okusam nasıl bir etki verir bilemiyorum. o zamanlar televizyonda hala izlenecek bir şeyler olabileceğine inanıyor, zaman zaman "kürşat başar'la" programını izliyordum. tam olarak programın içeriğini de hatırlamıyorum ama kürşat başar'ın sakin mizacı ve entelektüel yönünden hoşlanıyordum. bunun üzerine kitabına da bir şans vermek istedim. kendisinin yazarlığı, edebi yönü tartışma konusu. ama bana kalırsa yalın ve okunabilir yazıyor. naif bir havası var kitaplarının.

öncelikle hikaye bir kadının gözünden anlatılıyor. bir kadın olarak anlatımın gayet başarılı olduğunu söyleyebilirim. kadının iç dünyasıyla az çok empati kurabilmiş kürşat başar. kimilerine göre yüzeysel bulunmuş ve duygu derinliğinin yetersizliğinden söz ediyorlar. hikayenin etrafında dolandığı ilişkiler, romantizm, politik ve siyasi meseleler ve tarihimizden ufak da olsa esintiler dengeli olmuş. birçok insan kadın kitabı diye önyargıyla yaklaşıyor. sulu romantizmi günahı kadar sevmeyen benim için içeriği gayet yalındı, temiz temiz okudum. beni sıkmadı. yalnız çok fazla imla hatası vardı. hele ki yerli bir kitapta böyle hatalar görünce insan ayıplıyor ister istemez.

ayrıca belirtmeliyim ki kitapta yer alan müzik seçimleri şahane! sayfaları çevirdikçe kafamın içinde akordeonlar çalıyordu. zaten müzikle, özellikle de jazzla içli dışlı bir insan olduğunu biliyorum başar'ın. sonraları bir de kitaba ait bir soundtrack albüm çıkmıştı zaten uydurmuyorsam.