1. "üzgünüm ama ben dünyanin hükümdari olmak istemiyorum. bu bana göre degil. ne kimseyi yönetmek ne de ülkeleri fethetmek istiyorum, aksine her insana yardim etmek istiyorum elimden geldigince, ister yahudi, ister pagan, ister beyaz yada zenci olsun.
    insanlar birbirilerine yardim etmelidirler, ancak böyle dünyayi daha iyi bir yer yapabiliriz.
    hor görmemeli ve birbirimizin mutlulugunda payimiz olmasina calismaliyiz.
    nefret ve asagilama bizi asla yakinlastirmaz.
    bu dünyada herkeze yetecek yer var ve doga anamiz herkezin karnini doyurabilecek kadar zengin.
    hayat ne kadar harika ve mutluluk verici birsey olabilir, eger yeniden yasamayi ögrenebilirsek.
    acgözlülük insanlarin icindeki iyiligi gömdü, kiskanclik ruhlarimizi zehirledi, dünyayı bir nefret çemberine aldı, hepimizi kaz adımlarıyla sefaletin ve kanın içine sürükledi.
    biz hizi gelistirdik ama icimiz durdugu yerde kaldi. gelistirdigimiz makinalar bizim icin calisiyorlar ve hatta bizim icin düsünüyorlar.
    bilgeligimiz bizi alaycı yaptı, bilgilerimiz ise katı ve acımasız. cok konusuyoruz ama az hissediyoruz. ama ilk önce önemli olan insanliktir, makineler daha sonra gelir.
    bilgelik ve zekadan önce tolerans ve iyilik gelir. insanlik ve insanlari sevme olmadan yasamimizin bir anlami kalmaz.
    ucaklar ve radyo bizi birbirimize yakinlastirdi. bu buluslar insanlar arasinda bir köprü kurdu, evrensel kardesligi ve birligi olusturmaya firsat verdi. milyonlarca insan su anda benim sesimi duyabilmekte. milyonlarca ümitsiz insan, kendisine sucsuz insanlara iskence edip hapise atmayi görev edinmis bir sistemin kurbanlari.
    beni su anda duyan herkeze söylüyorum; “kendinizi ümitsizliğe kaptırmayın.” üstümüze cöken bela gecicidir.
    insanligi tekmeleyen bu adamlar sonsuza kadar yasamayacaklar. onlarin zulmü ve nefreti , onlarla birlikte ölüp gidecektir. insanlardan caldiklari özgürlük yine insanlara iade edilecektir.
    ne kadar kan ve gözyasi akmasi gerekirse gereksin, özgürlük adina hicbir fedakarlik fazla degildir.
    askerler! barbarlara, insanliksizlara, hayatiniza deger vermeyenlere güvenmeyin. onlar icin siz hayvandan, mermi yeminden baska birsey degilsiniz. kendinize yazik ediyorsunuz bu makinainsanlara, makinakafali ve makinakalplilere güvenerek.
    siz robot degilsiniz, hayvan da degil, insansiniz! icinizdeki insanliginizi kaybetmeyin ve nefret etmeyin.
    sadece sevilmeyen insanlar nefret eder, sadece sevilmemisler.
    askerler, kölelik ugruna degil, özgürlük icin savasin.
    st luke’un incil’inin on yedinci bölümünde söyle der " tanri her insanin icindedir" yani bir insanin yada bir gurup insanda degil, her insandadir. unutmayin, tanri hepimizin icinde yasamaktadir, ve insanlik olarak silah üretme gücüne sahip oldugunuz gibi, mutluluk yaratma gücüne de sahipiz. bu hayati cok degerli kilmak ve özgürlüklerle donatmak yine sizin elinizde.
    bu yüzden demokrasi adina; birakin bu gücümüzü kullanalim, birlik olalim. birlesip daha iyi bir dünya icin savasalim, dogru dürüst bir dünya icin, herkezin esit sansinin olmasi icin, cocuklarin geleceklerinin oldugu ve yaslilarin korundugu bir dünya icin.
    zalim yöneticilerde böyle sözler verdiler tabiiki, o yüzden iktidarlara gelebildiler. ama bunlar yalandi, baska söyledikleri herseyin yalan oldugu gibi.
    diktatörler özgürlügü sadece kendileri icin isterler, halk köle olarak kalsin isterler.
    gelin bu zincirleri kiralim, daha iyi bir dünya icin savasalim, dünyadaki özgürlük icin savasalim, bu ugrunda savasilacak bir hedeftir.
    yok olsun, insanlari ezme, nefret ve hosgörüsüzlük. sağduyulu bir dünya için savaşalım, bariyerleri ve sinirlari kaldiralim. bilimin ve gelişmenin bizleri mutluluğa götüreceği bir dünya için savaşalım. askerler, demokrasi adına birleşelim!"
    charlie chaplin, büyük diktatör, 1940

mesaj gönder