• izledim
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (7.09)
kötü kedi şerafettin - mehmet kurtuluş
sıradan bir mart sabahı şerafettin, kadim dostları fare rıza ve martı rıfkı ile akşam için mangal hazırlığı yapmaktadır. ancak gün içinde başına gelmedik kalmaz, babası tonguç tarafından evden kovulacak, düşmanlarının saldırısına uğrayacak, baba olduğunu öğrenecek, ilk kez aşık olacak ve başına bir sürü olay gelecektir. yine de bütün bunlar olurken akşam o mangalı yapmaya kararlıdır.
(sinemalar.com/film/231842)
  1. her ne kadar iyi ya da beklenilen gişeyi yapamamış olsa da türk animasyon tarihinde milat olmuş bir yapımdır. aynı kategoride bundan önceki eserler de sonra yapılacak eserler de kötü kedi şerafettin-insan mıyız ulan biz ile karşılaştırıldıktan sonra yorumlanacaktır. animasyon açısından çıtayı çok yükselten bir çalışma olmuş, emeği geçen herkesin eline sağlık.

    bu girizgahtan sonra minimum spoiler içeren bir şeyler yazmaya çalışayım film hakkında. senaryo olarak objektif yorumlamam çok zor, çünkü fanatik okuyucusu olduğum bir çizgi roman. bunu yazma sebebim sevdiğim bir eser olduğundan dolayı savunuculuğunu yapacağımdan değil, yanlış anlaşılmasın. anlatmaya çalıştığım; ilk defa sinemada karşılaşan bir kişinin açısından bakamadan yorumlayacak olmam.

    yıllarca okuduğumuz hikayelerden çok büyük farklılıklar olmadan, ufak dokunuşlarla yumuşatılmış bir hikaye olmuş. senaryodaki gedikler ilerideki yapımlarda çözülemeyecek kadar uçsuz değil. yalnız akış ve aksiyon olarak oldukça iyi gitmişler. hatta tehlikeli bir yoruculuk bile içeriyor olabilir seyirci için. seslendirmeler konusunda kişisel görüşüm özellikle uğur yücel’in doğru isim olmadığıdır (yanlış anlaşılmasın kötü demiyorum.), ahmet mümtaz taylan’ın da karaktere tam anlamıyla oturmadığını hissettim ama şero karakteri için daha fırlama bir ses bekliyordum, okan bayülgen iyi bir alternatif olabilirdi mesela. ayrıca yekta kopan’ı film boyunca duymak istemedim desem yalan olur.

    bülent üstün şero’yu ilk yarattığı yıllarda dergiye giden bir amatördüm, az biraz oradaki muhabbetleri takip ederdik tabi amatörlüğün verdiği o hevesle. karakterleri yaratırken ileride bunun animasyonunu yaparız, modellemesi kolay olsun-hareket ederken tutarlı olsun hesabıyla başlamadı bu işe. hatta bu animasyonunu yaparız fikri, ilk birkaç ayda okuyucudan mükemmel bir tepki aldığından dolayı konuşulmaya başlanmış söylediğine göre. zaten şero öyle bir karakter ki mahallenin bıçkın tiplemelerinin hepsinden biraz almış, üzerine süper kahraman tohumu serpilmiş gibi. bizim memleketten öyle kusursuz süper kahraman çıkmaz; saçlar jöleli, kaslı-yakışıklı falan. bizden çıkacak süper kahraman budur. az biraz serseri ama delikanlı, mükremin çıtır da bu tarz bir karakterdi mesela, dünyayı kurtarmıyordu ama dostunu da satmıyordu.

    animasyona bir parantez açarak istanbul modellemelerini yapan ekibi ayrıca tebrik ediyorum. kusursuz bir çalışma olmuş. filmin ekibi zaten kalabalık değil ancak modelleme ekibi daha dar, ancak yetenekleriyle nicel eksikliklerini kapatmışlar resmen.
    filmin içerisinde ufak tefek viral reklamlar var. bu reklamların dozu çok iyi ayarlanmış. cem yılmaz’ın son filmindeki gibi; ‘bu filmi pepsi için yaptım.’ havası yok. eşya varsa o marka, araba varsa öbür marka kullanılmış sadece. al bu marka telefonu kullan, kamerası çok iyi, demiyor hiç bir yerde.

    genel olarak memleketten böyle bir yapım çıktığı için gurur duymamız gerekir. bir kez daha emeği geçen herkesin ellerine sağlık.

mesaj gönder