1. karatay'ın her dediği doğrudur gibi bir düşünceye kapılmazsanız gayet de akla yatkın ve tutarlı bir diyettir. diyetin temel dayanağı düşük karbonhidratlı beslenmektir. zaten bu düşük karbonhidratlı diyetler son zamanların en çok tutulan ve kabul gören diyetleridir. şöyle bir örnek vereyim; izlediğim belgeselde bir diyetisyenin diyetlerin dönüşümüyle ilgili çok güzel bir sözü vardı; "geçmişte yağların zararlı olduğu ve uzak durulması gerektiğini söylerdik hastalarımıza. aklımızda sadece kalori hesabı vardı ve yağlar karbonhidratlardan daha fazla kalori ihtiva ediyordu. sonra yeni araştırmalarla beraber gördük ki bir zamanlar hata yapmışız. suçlu olan karbonhidratmış masum olan yağlarmış".

    şimdi dönelim karatay teyzemize. ne diyor teyzemiz, işlenmiş gıdalardan uzak durun, şekeri hayatınızdan çıkarın, güzel yağlar tüketin (tereyağ, zeytinyağ, fındık yağı), kimi ürünleri (yoğurt, peynir, turşu) evinizde üretin, atıştırmalık sağlıksız gıdalar yerine kuruyemiş tüketin. tamam bu diyetten almanız gereken şeyler bunlar. o menülerine, bilmem kaç yumurta hesaplarına uymaya ne gerek var? özünü kavrayıp hayatın merkezine koymak zaten yeterli olacaktır.

    karatay, bayağıdır bilinen düşük karbonhidrat diyeti ve paleo diyetlerini harmanlayarak türk halkına veya yaşayışına uygun hale getirmiştir. yanılmıyorsam kitaplarının birinde de bunu söylemiştir.

    işlenmiş gıdalar, gıda sektörü hakkında ufkunuzu genişletecek; karatay'a bir nebze hak vermenizi sağlayacak belgeseller için bakınız:

    (bkz: that sugar film - damon gameau)
    (bkz: food, inc. - robert kenner)
    (bkz: super size me - morgan spurlock)

mesaj gönder