1. almanya'nın thüringen eyaletinde üniversitesinde erasmus yaptığım şehir.

    burada anlatacaklarım hem şehirle hem de almanya ile ilgili. bu yüzden metni bu şekilde okursanız her iki şekilde de yardımcı olacaktır. şimdiden uyarayım cidden uzun bir yazı olacak.

    bu şehrin en büyük özelliklerinden biri üniversiteyle bütünleşmiş olması. şehrin diğer bir özelliği ise die linke'nin yani sol parti'nin başkanlığında kurulan bir koalisyonun yönettiği tek alman eyaleti olması. eyalette bulunan erfurt'tan daha küçük, weimar şehrinden ise daha büyüktür. şehir iki kısma ayrılır, jena şehir merkezi ve sovyet tipi uzun blokların bulunduğu lobeda west ve lobesa ost banliyöleri. şehrin çeşitli yerlerindeki pek çok öğrenci yurdu, şehrin üniversiteyle ne kadar iç içe olduğunun kanıtıdır. şehrin neredeyse her bölgesine giden tramvay hatlarıyla şehir içi ulaşım büyük ölçüde kolaydır. tramvayın gitmediği yerlerde de mutlaka otobüs hattı bulunur. bununla birlikte öğrenciler için ulaşım, öğrenci kimlik kartınızı yanınızda bulundurduğunuz sürece her türlü aktarma dahil ücretsizdir. ancak öğrenci kimlik kartını almak için üniversitenize 200 euro'luk bir katkı payı ödemek zorunludur. ayrıca kartınızla eyalet içindeki tüm şehirlere arası "regional bahn" adındaki trenlere ücretsiz binersiniz.

    üniversitede dersler zordur. bizdeki eğitim sistemi gibi olacağını düşünmemeniz sizin yararınıza olacaktır. benim yaptığım gibi uluslararası ilişkiler okuyorsanız, tonlarca makale okumaya hazır olun. derslerde bu makaleler üzerinden tartışmanız beklendiği için makale okuyarak katılım puanını alabilirsiniz. uluslararası ilişkilerde dersler 10 kişiliktir genelde. seminer dersleri alırsanız bu dersler dönem boyunca bir ya da iki haftada düzenlenir ve sabahtan akşama kadar sürer. bu dersler bütüncül olduğu için yorucu ama bir o kadar da eğlenceli geçer ve pek çok şey öğretir.

    kütüphanelerden hoşlanan biriyseniz bu şehirin tam size göre olduğunu söyleyeyim. kampüste bulunan kütüphane 4 katlı ve sosyal bilimler, hukuk, ekonomi gibi dalları içerir. kampüse beş dakika uzaklıkta bulunan diğer kütüphane de 4 katlı ve eyaletin en büyük kütüphanesidir. ingilizce ve türkçe kaynaklar dahil her şeyi bulabileceğiniz muazzam bir büyüklüğe sahip bu kütüphaneler.

    şehrin tam merkezinde silindir şeklinde gökdelene benzeyen ve şehrin her yerinden görülebilen jentower diğer adıyla intershop tower denilen bir yapı bulunur. bu kule her yerden görülebildiği için kuleye bakarak nerede olduğunuzu anlayabilirsiniz. şehir tepelerle çevrili olup, bu tepelere küçük turlar düzenleyerek şehri yüksekten görme şansı bulabilirsiniz. şehrin ünlü wagnergasse'sinde pek çok bar bulunur. özellikle cleanicum'u ve irish pub'ı önerebilirim. şehre yolunuz düşerse yapmanızı tavsiye ettiğim şey yukarıdaki entrylerde belirtildiği gibi fritz mitte'den grosse portion patates kızartması ve honig lemon sosu almak ve ardından irish pub'ta ellilik "kellerbier" söyleyip keyfinize bakmaktır. kellerber'in özelliği, taze bir bira olması ve üç aylık tüketim ömrü bulunmasıdır. irish pub, wagnergasse'nin girişinde bulunan fritz mitte'ye çok yakındır. ayrıca yine bu sokağın girişinde bulunan amerikan barına uğrayıp house bier'ın tadına bakmalısınız.

    iyi bir parti yakalayabilirseniz şehrin gece hayatını renkli hale getirebilirsiniz. ama bunun için şehirdeki kasablanca (nam-ı diğer "kasa"), rosenkeller (nam-ı diğer "rose") ve villa am paradise, kulturbahnhof ve microclup gibi gece klüplerinin facebook sayfalarını beğenip tüm etkinliklerden haberinizim olması gerekir, yoksa kaçırabilirsiniz. partiler genellikle biletlidir. facebook sayfalarından bilet satış yerlerini öğrenebilirsiniz ki genelde ernst abbe platz mensa'da yani friedrich schiller üniversitesi'nin yemekhanesinin girişinde satılır. buradan alacağınız biletler daha ucuzdur, akşam parti başlamadan önce açılan abendkasse'de (akşam bilet satışı) alacağınız biletler genellikle 1 ya da 2 euro daha pahalı olur. en iyi partiler villa am paradies'te olup, bilet fiyatı ona göre pahalıdır. özellikle medi partileri yakalamaya çalışırsanız gece hayatınızı renklendirebilirsiniz. bunun dışında ınternational zentrum'ta erasmus öğrencilerine özel düzenlenen ve herkesin kendi içkisini getirdiği stammtisch'leri kaçırmayın, burada pek çok insanla tanışıp arkadaş olabilirsiniz.

    kampüsteki yemekhane yani mensa tüm öğrencilerin uğrak yeridir. yemekler 1,50 euro ve 3,50 euro arasında değişir. etli yemeklerin hangi etten yapıldığı mutlaka küçük bir resimle belirtilir. burada yemek yemek dışarıda herhangi bir mekanda yemek yemekten cidden çok ucuzdur. ayrıca kampüsün bahçesinde bulunan mcdonald's'tan da acıktığınızda birkaç euro'ye hamburger (menü değil) yiyebilirsiniz. şehirde pek çok döner salonu da vardır. saray ve azad döner'i önerebilirim. azad döner'in pazartesi günlerine özel döner am montag kampanyasıyla döneri 2,50 euro'ya yiyebilirsiniz. türk olduğunuzu anladıklarında her zaman daha fazla koyuyorlar. ayrıca rosenkeller'in aşağısında, jentower'ın hemen dibinde bulunan saray döner'de de içeride demleme çayı bedavaya içebilirsiniz.

    gelelim lobeda west'e. lobeda west şehirden uzak olsa da, sessiz sakin bir yer. karl-marx-allee ve emil wölk strasse'de ve yine birkaç sokakta öğrenci yurtları var. bu banliyönün en önemli özelliği kaufland adında şehrin en büyük süper marketlerinden birini barındırması. ayrıca karl-marx-allee'de netto adında kaufland'tan bir nebze pahalı ve oldukça küçük olan bir market daha var. aldığınız hiçbir şeyi türk lirasına çevirmemelisiniz. çevirdiğinizde pahalı görünse de aslında temel gıda maddeleri çok çok ucuz. akşamları ciddi manada 1 euro'ya doyabilirsiniz, türkiye'de 1 liraya doyduğunuzu düşünün, böylece ne kadar ucuz olduğunu anlayabilirsiniz jena'nın.

    gelelim biralara. inanılmaz çok bira var burada ve 28 centten 80 cente kadar değişiyor fiyatları. kaufland'ta her çarşamba günü becks için indirim yapıyorlar. önerebileceğim diğer biralar oetringer, apoldaer, netto'da satılan 5,0 adlı bira, köstritzer ki thüringen eyaletinin yerli birasıdır (ama açıldıktan sonra, birayı bitirmeye yakın çok çok acı alıyor pek tavsiye etmiyorum) ve sternburg export. çoğu ucuz biralar ama oetringer gerçekten güzel, iyi bira istediğinizde becks için ya da ırish pub'a gidin. ayrıca oetringer'in bira kapaklarında minik sloganlar yazıyor, benim yaptığım gibi kapakları biriktirebilirsiniz. diğer içkiler oldukça ucuz. rakı içmek isterseniz 13 euro'ya kampüsün yanında goethe galarie'deki tegut adlı süpermarketten alabilirsiniz. viski ve vodkadan bahsetmiyorum, yine çok ucuzlar.

    gelelim sigaraya. (sigara sağlığa zararlıdır.) sigara paketi almak oldukça pahalı burada. bugünün kuruyla hesap edersek (1 euro = 3,20 tl) bir paket en az 5-6 euro olup 18-21 lira arasında değişiyor. bu yüzden herkesin yaptığı gibi tütün sarma yoluna gidiyoruz. tütün paketleri 30-35 gram içeriyor ve fiyatları 4-5 euro arasında değişiyor. her sigara markasının kendi tütün paketi var, bunları aldığınızda yaklaşık 5 gün içinde tüketiyorsunuz. önerebileceğim markalar jps red, jps blau ve lucky strike white. lucky strike white'ı arkadaş grubuna ben tanıttım, ve şu an yaklaşık 4 kişi lucky içiyor. bunun yanında filtre ve sarma kağıda da almalısınız ki bunlar da zaten birer euro. sakın lucky strike'ın kahverengi paketlerinden almayın, pişman olursunuz.

mesaj gönder