1. başlığın kendisinde çelişki bulunuyor; malesef şehircilik anlayışı ülkemizde olmayandır.

    bunun nedenlerini sorgulamak için baya bir geçmişe uzanmak gerekir. şimdilerde tartışılsa da göçebe ve savaşçı bir toplum olmamız sebebiyle şehircilik diye bir düşüncenin olmaması gibi birçok neden söylenebilir. bunun yanında cumhuriyet'ten sonra bir şehircilik anlayışının oluşturulması gerekirken oluşturulmaması yanlış politikalara, o dönemki ekonomik zorluklara bağlıdır. 1930-40'larda ülkemize iltica eden alman mimarlarla birşeyler yapılmaya çalışılmıştır fakat o dönemde de düzgün altyapı kurulamadığını bugün görmekteyiz zaten.

    hadi önceki dönemlerde yapılamamıştır ya da "dalan yıkımları" gibi yanlış politikalar uygulanmıştır da millenium çağında herşeyin "enn büyüğünü" yapmakla övünen hükümet bu konuda ne yapmıştır acaba?

    2016 yılında hala şehircilik adına ülkemizde yerleşen bir anlayış bulunmamaktadır. rant üzerinden kentler ve bölgeler planmakta; erişilebilirlik, ulaşım kolayları, yaya-engelli-araç hiçbiri adam gibi düşünülmeden altyapısız şehirler, kaldırımsız yollar, beton havuzu kent meydanları yapılmaktadır. yeşil alanları talan edip avm ve kapalı site yapmacalar durmaksızın devam etmekte ve sovyet'lerin+ abd'nin 60-70 yıl önce yürümediğini gördüğü toplu konut anlayışıyla toki ülkeyi bellemektedir.

    bu konuda daha çok şey yazılabilir, söylenebilir fakat icraatler tam tersi yönde devam ettikçe 1 adım dahi ileri gidilemez.

mesaj gönder