1. öncelikle bizim insanımızda geçmişten gelen bir okuma kültürü yok. malesef cumhuriyetten sonra dahi istenen seviyeye gelinemedi. ancak burada özellikle farklı bir noktaya değinmek istiyorum ki başlık içinde de tekrara düşmekten kurtulmuş oluruz.

    bu çağ özelinde dünyada da kitap okumaya yönelik bir ilgi kaybı mevcut. bu da binbir türlü bilginin sürekli önümüzden akıp geçtiği sosyal mecralardan kaynaklı zannediyorum. bilginin öznenin bilinçli yönelimi sonucu oluştuğunu belirtiyor felsefeciler ve bu sosyal medya kaynaklı önümüzden sürekli akıp giden şeylerin bilgi olarak sınıflandırmıyorlar. çünkü siz özellikle ona yönelmediğiniz için bunlar kalıcı olmuyor. ancak bir kitap okuma esnasında araştırararak, ilginizi çeken bilgilenmek istediğiniz konudaki kitabı alıp okuduğunuzda buradaki bilgi süreci tam ve edindiğiniz bilgi kalıcı oluyor. asıl sorun gerçek bilgiyi öğrenmenin zahmetli olması. buna karşılık tv'yi açtığınızda da kafanıza binbir türlü şey giriyor ancak bunlar kalıcı olmamalarına rağmen bir doygunluk hissi veriyor. kitap okumadaki sürecin yavaşlığı, sizin de bu süreçte aktif olmanızı (dikkatinizi toplamanızı vb) gerektirmesi ilk başlayanlar için en büyük engel olsa gerek.

mesaj gönder