• izledim
    • izliyorum
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (9.32)
six feet under
six feet under bir ailenin hikayesini anlatıyor. görünüşte tamamen, sorunsuz, mutlu mesut akıp giden bir hayatları olsa da, babalarının ölümü (sigara öldürür) hepsinin yaşamlarında bir kırılma noktası oluyor. o güne değin içlerine attıklarını, kendilerine sakladıklarını, eteklerindeki taşları ufak ufak dökmeye başlıyorlar. ve bu sayede biz de ilerleyen günlerde madalyonların öteki yüzlerini görüyoruz. kendilerine tamamen yabancı, kendilerine oldukları kadar birbirlerine de yabancı bu insanlar arasındaki tüm o yüzeysel ilişkiler yumağının yavaş yavaş samimiyete dönüşüne; sahip oldukları mutluluk-normallik-huzur illüzyonunu sorgulamaya başlamalarına el çırparak, hüzünlenerek, şok olarak, çok gülerek tanıklık ediyoruz.
  1. uyarı: bu yazının bu cümleden sonrası dizi hakkında ağır spoiler içerir.

    not: yazı claire hakkındadır.

    !---- spoiler ----!

    Dizi ile uygun olarak son yazımı claire ile ilgili yazmak istiyordum ama favori karakterim brenda'yı sona saklamak istedim. Bir de NAte ve dizi finaline de bir yer ayırmam lazımdı.

    Claire en çok kendimle bağdaştırdığım hayatı yaşayan karakter. Sanatla çok az ( claire ile bile karşılaştıralamayacak kadar az) bir geçmişim ve hayatım var ama insanın benliğini bulmasının en etkili yolu olarak görüyorum sanatı. Keşke birazcık yeteneğim ve cesaretim olsaydı da hayatımı sanata adasaydım. Lis de yaşamış olduğu dışlanmayı yaşamayanlar bu dışlanmayı yaşamamak için uğraşmıştır ve hayatını buna göre şekillendirmiştir. Topluma adapte olamama sorunu çocukluk ve ergenliğimizin en büyük sorunudur. Claire bunu dibine kadar yaşayan bir karakter, sanat okuluna ilk gittiğinde kendi gibi insanlarla birlikte olma hazzını yaşaması sonunda edebi mutluluğa kavuştuğu yanılgısına düşürüyor bizi ve calire'yi. Okulu bıraktığında ve iş hayatında onlardan uzaklaştığında farkediyor kimsenin ona benzemediğini ve benzeyemeyeceğini. Alan ball'ın anlatmak istediği bu gibi geliyor bana kimse bize benzemez ama birinin bize benzememesi onu sevemeyeceğimiz ya da onunla mutlu olamayacağımız anlamına gelmiyor ( dizi finalinde ted'le evleniyor). İnsan kendini (özellikle gençlik yıllarında) mükemmel ve benzersiz görüyor. Duyguları sadece kendinin yaşadığı sanrısına düşüyor empati eksikliği yaşıyor. İnsanları birer makine gibi görmek sürekli başkaları olarak görmek hastalığı bütün insanlığın içgüdüsel olarak sahip olduğu bir negatif özellik.Her insanın, her canlının farklı bir dünya algısının farklı duygularının olduğunu farkedebiliriz ama o algıları asla anlayamayız. Bizden farklı bir dünya görüşünün nasıl olduğunu, farklı bir bilinçten dünyanın nasıl göründüğünü hiçbir zaman algılayamayız. Bu insanlığın bir eksikliğidir. şu yazıyı okursanız demek istediğimi net olarak anlayabilirsiniz: https://eksisozluk.com/entry/46648008 ( evet biraz zaman istiyor).

    Claire bir şirkette işe başladığında içimde yaşadığım sıkıntı aslında hayatım boyunca yaşadığım sıkıntının dizide hayat bulmuş halidir. Birileri istiyor diye yaptığımız bütün eylemlerin acısını claire o işte çalışırken hissettim. onun oraya ait olmadığını 4.5 sezondur bilirken onu orada görmek içimizi acıtır ama elden ne gelir? Claire'i orda görürken yaşadığım hissi gerçekten anlatabileceğimi düşünmüyorum ama deneyeceğim.

    Biz dünyaya geldiğimizde bir düzen vardı, bu düzenin içine doğduk (kapitalizm) ve ne yaparsak yapalım ömrümüz boyunca su içsek bile bu sisteme yaradı. bazı para babaları bayram etti. Bu duruma win win olarak bakmak bir nebze olsun içimizi rahatlatabilir ( sistem sayesinde 100 sene öncesinden çok daha iyi bir hayata sahibiz) ama ben de rahatlamanın en ufak belirtisi bile baş göstermiyor. Sanki her para harcadığımda birinin sömürüsüne katkıda bulunduğum düşüncesi beni kötü hissettiriyor ( banknotların alternatifi bitcoindir ama onu da kullanarak deep web'de olan çocuk pornosu gibi çok daha kötü eylemlere katkıda bulunuyoruz) iki ucu boklu değnek yani ne yapacağımı cidden bilmiyorum ama bildiğim bir şey varsa o da plaza çalışanı olmayacağımdır belki claire gibi bir dönemim orada geçebilir ama asla orada yaşlanıp hayatımın en güzel yılarını orada geçiremem. içimden bunları diyorum ama emin de olamıyorum istediğim şey aslında hiç varolmayan benim bile ne olduğunu bilmediğim bir şey ve varolanlar arasından bir seçim yapma zorunluluğu kendim için en optimistik seçimi yapsam bile bu beni kısıtlanmış hissettiriyor anlatmak istediğim duyguda bu kısıtlanmışlık duygusu ama aradığım kelime bu değil çünkü bir kısıtlanma yok ortada ( ya da o derece bir kısıtlanma ki ben bunu farkedemiyorum. Kafesin dışını düşünemeyen bir kuş gibi).

    Herkes kendi çapında duygular yaşıyor. Aşkı ele alalım ilk aşık olduğunuz anı düşünün içinizin kıpır kıpır olmasını yaşadığınız tarif edilemez duyguyu o ilk evet anını ilk öpüşmenizi sevişmenizi... Evet bunların hepsi için bir kelime var "heyecan" veya "mutluluk". Bu kelimelerle yetinemiyorum! ben cebimde varlığını unuttuğum 5 lirayı bulunca yaşadığım o duyguyu ilk birlikteliğim içinde kullanmamalıyım ikisi içinde mutlu oldum dememeliyim. Kelimelere ( yani bazı dilsel kalıplara) mecbur kalmak bile beni inanılmaz kısıtlı hissettiriyorken bir de yaşayacağım tüm hayatların belli kalıplarının olması beni inanılmaz rahatsız ediyor. Bu duyguyu daha fazla anlatmaya yazım yeteneğim elvermiyor denesem bile kendimi tekrara düşerim gibi geliyor. İşte claire bu anlatmaya çalıştığım ama bir kelime bulamadığım ( hayır aradığım kelime kısıtlanmışlık değil) hisse getirilen en güzel eleştiridir. Kendimi brendadan sonra en çok yerine koyduğum karakterdir claire ( sonrada ruth la david geliyor. Bir erkek olarak kendimi kadınlara daha yakın hissetmemin sebebi ne acaba? üzerimde bilimsel araştırma yapmak isteyen youserlar mesaj atabilir kendimi bilim için kullandırtabilirim).
    .

    !---- spoiler ----!

    Hayatınızı belli kalıplar halinde yaşamak zorunda değilsiniz. yaşamınız meclisten geçmeye çalışan bir torba yasa değil. her hayat eşsizdir ve hiçbir kalıp veya kelime asla ama asla bir insanı, hayatı, bilinci ( görüyorum ve artırıyorum) durumu anlatmak için yeterli değildir !!!!!!!!!!!!!!
    bu diziyi kesinlikle izleyin !!!!!!

mesaj gönder