1. yıllarca devlet adamlığıyla siyasetçiyi ayırarak ena'cı (ecole nationale d'administration) mantıkla mülkiye elitizmi yapan devlet kurumlarının yerel yöneticileri küçümsemeleri nedeniyle gecikmiş meseledir. bu sadece askeri müdahalenin bir etkisi değildir, bürokrasinin de talebi bu yöndeydi, belki hala öyle de diyebiliriz. cumhuriyetin üniter sistemi savunan duruşuna kadar varabilir mesele. fakat ne hikmetse üniter modeli kullanan fransa bunu aşmışken biz hala aşamıyoruz. ama erdoğan'ın cumhurbaşkanı olmasından sonra bu elitizmi bırakma zamanının geldiği anlaşılmıştır diye düşünüyorum. merkezi yönetim sadece diyarbakır'da, batman'da değil; manisa'da, izmir'de de insanların yaşam alanlarını daraltıyor. hem de bunu yerli halkın ihtiyaç ve taleplerinin ne olduğuna kulak vermeden yapıyor. işin diğer taraftan garip tarafı ise emir ankara'dan geldi dendiğinde halkında sesini genellikle çıkarmaması. yerel bilincimizi de merkezi politikalara kaptırdık nitekim. bunu futbol takımı tutma alışkanlığından toplumdaki yeri elektron mikroskobuyla görülen yerel gazetelere kadar götürebiliriz.

mesaj gönder