1. uzun yazacak olduğum sonradan vazgeçtiğim durum.. aslında kişiye göre değişir tam burslu okumak.. evet artılarınla gelirsin, fakat o dört yılda kendini geliştirmezsen yeterince, artılarınla karşılıklı çay içersin mezun olduğunda..

    anadoludan, batıya tam bursla okumak için gelen öğrenci hissiyatı önce şöyledir..

    "bunlar nasıl tipler yarabbi, bunlar okula mı geliyor, bu ne makyaj, bu ne saç, bu ne tripler, bu ne güneş gözlükleri, bu ne ben kralım oğlum adam mısınız hıaa tavırları, bu ne park halindeki yan yana duran 5 kıpkırmızı ferrari, bunlar nasıl insan, kim ulan bunlar.."

    %10'u tam bursludur genelde özel okulların, gerisinin yarısı kadarı yarı burslu yahut kendi alemindedir, %30'luk bir kısım var ki tam olarak yukarıda anlatılan tiplerdir. babası milletin vekilidir (güya), inşaat firması vardır, fabrikası vardır, ecüşü bücüşü vardır, vardır işte.. senin mal gibi özveride bulunup kazandığın okulun o hocalarından "para benim değil mi ulan okut, okut!" tavrıyla dersleri bir güzel alır. alınma hakaret etmiyorum, teşbihte hata olmaz. biz de geçtik o yollardan.

    uzun yazmayacaktım güya.. karar verdim yazıyorum.. çok doluyum heralde galüba sanursam.

    yukarıdaki tayfanın ya aralarına gireceksin, ya da hadi eyvallah diyeceksin, doğal olarak.. aralarına girsen, gerçekten bir masaya oturup 300-400 lira saçmak, halihazırda yapamayacağın bir şey olduğundan değil, öyle düşüncesizce armut piş ağzıma düş diyerek bir hayatı mantığa hiç oturtamayacağından ve içinden gelmeyeceğinden yapamazsın. sana ortamları gelmez.. hoş zaten o parayla belki 10-15 gün geçiren bir insansın ama ahlaki durum daha irite eder seni.. yani aralarına girsen, bi zaman sonra ya çıkarsın, ya da kabul edemesen bile aletleri, oyuncakları olursun.. paran onlardan çıkar, ruhun senden..

    aralarına girmezsen.. her zaman senin gibi bir insan bulabilirsin.. her yerde ve her zaman.. bu doğrudur.. bulursun bir arkadaş yahut bir tayfa aynı senin gibi olan, beraberce hoş sohbet takılabilirsiniz de.. belki o parayı yine ezersiniz, konu maddi durum değil.. kişiye bağlı bir durumdur yani..

    hı, yok mu o kırmızı ferrarisi olanlar arasında makul bir insan evladı.. babasının hediyesi ise ya da kendi kazandığı parayla alınan bir araba değilse ben makul olanını da aklı başında, olgun ve efendi olanını da görmedim.. parayla çocuk büyütülmezmiş, onu gördüm.

    şimdi karlı çıkamama durumuna gelelim tam burslu'nun.. eğer sen bu gördüklerin ile beraber, üstün olduğuna inandığın niteliklerinle kafayı cozutursan, sürekli bunları düşünüp haklı olarak bile olsa ego tatmini yaparsan içten içe, özür dilerim tam burslu; ama babalar yakındır. yapman gereken hayatın her alanında olduğu gibi, insanları gözlemlemek, kim olduklarını iyice anlamak fakat kendi işine bakmak..

    kendi işine bakacaksın.. bırak not ortalamasını, çan eğrisini sınıfın.. sen işine bak. çalış, çabala, pes etme, ortamlardan (kendi arkadaş ortamın dahi olsa) geri kal.. ama hak ederek geldiğine emin olduğun o okuldan kendine ve seni okutan ailene layık olarak çıkmaya çalış.. istemediğin bir bölümde olabilirsin.. yine de neye gönül verdiysen oku, kursuna git, birebir ikna ettiklerinden yardım al, kendini geliştir.. ve en önemlisi işin ne ise sahaya çık.. "üniversiteler yan gelip yatma yeri değildir!" eşek ol demiyorum.. iyiliğini düşünüyorum senin.. kendini tatmin edebileceğinden iki çıt fazlasına uğraş hep.. ilk sene bir şekilde geçsin dinlen pekala.. ama sonra kaldığın yerden hep ileriye doğru adım atmaya bak.

    çünkü n'olacak biliyor musun tam burslu.. eğer yapmazsan, mezun olduktan sonra o ferrariye binen delikanlı, yahut "istanbul 1000 yılın en sert kışını yaşıyor" denilen ayazda minisiyle tak tak yürümeye çalışan anoreksik kız var ya, onlar babalarının kendi alanlarında kurdukları ofislerinde veya çevrelerinden kafalayabildikleri birinin hatta en büyük şirketlerden birinin bilmemne görevinde başlayacak işe.. emin ol.. bir şey bilmesine gerek yok.

    çünkü her iş sahada öğrenilir.

    onların saha çalışmalarını yapabilecekleri sahaları mevcut.. senin değil kardeşim.. sen sahaya ilk yılının sonunda çıkacaksın ki mezun olurken bir şeylerin olsun..

    bu yazıyı başarısızlık yahut ölümüne taşlama olarak görmeyiniz. evet her kesimde düzgün insan var. hepimizin hayali çocuklarımızı gelecek kaygısı gütmeden büyütebilmek, doğru..

    fakat tabiat ana adil değildir. dünyanın hiç bir yerinde adalet yok. kötümser değil iyimser bak bu duruma.. sen de o tam burslu zekanı yahut çalışmanı (neyin varsa) ortaya koyup şartları lehine çevirebilirsin.

    tam burslu olmak imrenilir, zengin yahut fakir olan ama aklı başında olan bir insan buna imrenir.

    kafanı kaldır.. kaç aklı başında insan var etrafta ona bir bak.. sonra kararını kendin ver.

    edit: ^:ulan ne yazmışız gene be^

mesaj gönder