1. dinin bozulması, yozlaşması veya normalde o dinde olmayan durumların, inanışların bir şekilde yaygınlaşması sonucu ortaya çıkan manzarayla dalga geçenleri de mevcuttur. sıkıntı bunlar dinle dalga geçtiklerini sanmaktadırlar, halbuki zaten dinde olmayan şeylerle dalga geçmektedirler. ama öyle bir haldir ki bu duruma sarılıp içten içe gerçek dinden kaçma çabası vardır sanki. bende isterdim isviçrede doğayım ölmeden önce son dakika müslüman olayım ama yapacak bir şey yok.*
    ayrıca kur'an a inanan birisi olarak bu tartışmaları inanan açısından da inanmayan açısından da gereksiz buluyorum. kur'an da anlatılanları biraz anladıysam zaten kur'an allah'a inanmayı ilk koşul olarak gösterir ve bu hayatın insanın ve şeytanın bir mücadelesi olarak ortaya koyar. insan şeytana rağmen allah'a inanacak mıdır veya inanmaya devam edecek midir? olay budur. şeytana da insanları bu yolda alıkoyması için imkan ve süre verilmiştir. bu mücadelenin ise adil olması gerekir. adil olması içinse yapılması gereken tek şey insanları bu mücadeleden haberdar edecek peygamberler göndermektir. eğer allah'ın varlığını bilgi olarak elde edersek şeytana karşı adil olunmamış olunur. şimdi hal böyleyken allah'ı göster gibi, bilimsel elle tutulur bir gerçeklik aranıyorsa zaten böyle bir şeyin olması kur'an ı kendi içinde çelişen duruma getirir. şöyle söyleyeyim eğer ben bugün bilimsel olarak yani şüphe edilemeyecek bir şekilde allah'ın var olduğu bilgisine ulaşırsam benim için kur'an ın hiçbir değeri kalmaz. çünkü çelişmiştir. sonuç olarak benim inandığım din zaten her zaman şüphe gerçeği olacağını söylerken kalkıpta şüphe edenlerin benim gönülden şüphe etmeme tercihimle dalga geçmeleri yersiz gereksiz olduğu gibi, benimde her zaman şüphe gerçeğinin olacağı karşısında şüphe edenlere bir şeyler söylemem gereksiz olacaktır. inanmak ya da inanmamak işte tüm mesele bu.

mesaj gönder