1. yevgeniy bazarov"un da yanılsamalı ve manevi geçiciliğini kendisinde kabullenemediği nihilizm anlayışı da buydu: bir nihilist için hayat anlamsız değildir. zira, hayatın anlamlı olduğunu iddia etmek, en az anlamsız olduğunu savunmak kadar eşit değerlerdedir. çünkü burada hayatı anlamsızlıkla suçlamak ya da gelin biraz daha ılımlaştıralım, hayatı anlamsızlıkla tanımlamak, kaçınılmaz olarak değer verme eylemini getirir. oysa "hiç"çilik kavram olarak hayatı bir değer yargısına indirmez, sadece hiçliktir der ve kullandığı "hiç" ifadesi hayatı anlamlı da yapabilir, anlamsız da. ki, hayatın merkezinde konumlandığı nokta onu nihilizme götürmüşse, bu eylem, bir nebze de olsa hayatın anlam buluşlarından biridir. ve o yüzdendir ki, panaromasında taşıdığı ve inkar edilemeyecek boyutluktaki paradoks, insanı nihilstik anlayıştan uzaklaştırır.

    ayrıca nihilizm kavramı bir ölçüye ve sınıra kadar bile olsa, bilim yanılsıdır. biliriz ki bilim şüphe sevmez, kesinlik talep eder; ve bu açıdan da paradoks yaşar.

    ve hiç düşündünüz mü; büyük ses getiren tarihsel ideoloji veya akımlar nedense hep gençliğe özgü ve bir süre sonra geçici olur. çünkü aşırı tutkuludurlar. ilk aşk gibi aldatıcı yanları vardır. bu yönden de nihilizm marksizme benzer. her ne kadar iki uzak anlayış olsalar bile.

    kendi adıma nihilizmi de, marksizmi de yaşadım ve geçtiler. ikisi de heyecanlıydı, bir taraftan boşluğun verdiği baş dönmesiyle huzur, diğer yandan devrim ateşinin dayanılmaz çekiciliğiyle boy gösteren savaş.

    özellikle on altı veya on yeddi yaşındaki gençlerde bu iki tutkudan en az birini görmedikce bir tuhaf oluyorum. gençliğin şiiridir kısacası. yaşamak lazım.

mesaj gönder