1. iki türlü bir profil vardır bu seçmenlerde; parasızlar ve paralılar.

    parasız olan yani fakir olan, hepimizin bildiği makarna, kömür yardımları giden kesimdir. onlar kime ve niye oy verdiklerini düşünmeden, önlerine gelecek şeyleri almanın peşindedirler. sosyal devlet anlayışına karşı çıkan saray ve iktidar aslında sosyal devletin gerekliliklerini yapıyor. işin sırrı ise bunu lütuf olarak kabul ettiriyor. "ben gidersem aç kalırsın" mantığını güdüyor. bunu gören seçmende tillahı gelse gittiği yoldan şaşmıyor. çünkü saf ve salak bir topluluk. aşağılamak için söylemiyorum. zamanında iyi anlatılmış, ki eğer şimdiki iktidar giderse ne yardım gelecek ne de dini duyguları sömürülecek. bunu kazımış adamlar parasızın beynine. çünkü bu zamana kadar bunları pek görmemiş. köyünde gariban ahmet, sığırcıbaşı mehmet olarak anılıyordu. hayat görüşü ne, kim seni bu duruma düşürdü, neden böyle düşünüyorsun gibi zırva sorularla ilgilenmez. önüne gelen makarnayı evinde yapar, karnını doyurur. gelen üç torba kömürü yakar, çocuklarıyla birlikte boktan sobanın başında ısınır. zehirlense de umrunda değildir. çünkü bedava geliyor bazı şeyler. bir de boktan hayaller kurar bu seçmen profili. sürekli büyük olma peşindelerdir. şöyle yırtacağım, böyle zengin olacağım gibi. halbuki olup olacağı fakir, ezilen, parası çalınan, etinden sütünden faydanılan bir "birey"dir. tabii bütün bunlar hemencicik olmaz. iktidar elemanları tüm bunları yapabilmek için, alt tabakayı elinde tutabilmek için müthiş girişimlere girişirler. (bkz: cemaat) , (bkz: gönüllü akp çalışanı) vs.

    ikinci profil, paralılardır. yani zengin, kodaman dediğimiz tipler. bunların avantaları ise ihale, iş kapma, çevre edinme, ortalığı yakma yıkma, milletin şeyine koyma gibi şeylerdir. bu seçmen profili de "aman iktidar gitmesin, işlerimiz bozulur" modundalardır. yani tamamen paranın esiri olmuşlardır. onlar için akp=para. nokta. bu algıyı değiştirmek de zordur. çünkü iş "adam"larıdır bunlar. sanayiicidir. gıdacıdır. ilaç sektöründelerdir. ve en önemlisi inşaatçıdırlar. zaten memlekette herkes inşaatçı anasını satayım!

    dediğim gibi, bu kesimde istemez gitmelerini. "oy verelim de karayollarından ihale alalım", "toki'den ihale alalım" derler ve bu yüzden oy verip, seçerler. ancak perde arkasından da eş-dost meclislerinde "ben milliyetçiyim ağbi, gitsin bu adamlar" diye kafa tokuştururlar. niye? çevresi, daha doğrusu bilmesini istemedikleri kişilere bunu açıklamak istemezler. tepki geleceğinin farkındalardır.

    yani sanıldığının aksine yüzde ellinin içi cahil, fakir kesimle dolu değildir. bütün kesim vardır. okumuşu da vardır ilkokul terki de. köylüsü de vardır metropollüsü de. zengini de vardır fakiri de. iktidar sahipleri ise bunu bildiğinde herkese farklı avanta verip, arkasına yaslanır. arada çıkan seslere ise aldırmaz. onu koruyup kollayacak, her eleştiriyi bertaaraf edecek kişiler mevcuttur çünkü. siper olurlar. "kıl" olurlar. "önüne yatar"lar. yani seni beni duymaz, duymaya çalışmazlar.

    tüm bunları anlatabilmem için iyi gözlem yapmam gerekti. çok şükür etrafımda bu iki profilden de var da, böyle sözlük vs gibi yerler de anlatabiliyoruz. çok yaşayın (!) e mi eyyyy seçmen profili...

mesaj gönder