1. sonuçlarını çok taze hissettiğim, şeytan işi pislik bir hissiyat yahut düşünce şeklidir. zaten kibirle beraber ilk günahtır denebilir. (bkz: iblis'in adem'i kıskanması) en yakın arkadaşların, kardeşlerin zihnine ekilen ufak bir kıskançlık tohumu bambu ağacı gibi önce derinden derine sessizce büyür, gün yüzüne çıkması da aniden ve hayli şiddetli olur. sonuç çoğu zaman hüsrandır.
    bu merete karşı insanın zihnini disipline etmeyi öğrenmesi gerekir. bunun da tek yöntemi, kanaatimce, kanaattir. e o nasıl olacak derseniz, burasının tatma dünyası olduğu, doyma dünyası olmadığı gerçeğini kavrayıp özümsemekle olacaktır. maddeci kafa bunu anlamaz tabi, hiçbir zaman da doyamayacağı gibi bu türlü his ve düşüncelerden de kurtulamayacağı için halen elinin altında olanlardan da lezzet duyamaz. he konunun (bkz: gelir adaletsizliği) gibi hak ve adalet boyutu bambaşka mevzu, siz en olmadı yârin yanağını anlayın yeter.
    her ne kadar (bkz: haset) ile aynı anlama gelse de haset denince kıskançlıkta aşırılık anlaşılır genelde. kaynağı sevgi olan kıskançlık ise daha başkadır. daha masum ve belki biraz da gerekli olduğu düşünülebilir. (bkz: yalan) (bkz: beyaz yalan) gibi. ancak istisnai nitelikte olmalı, kural haline gelmemelidir.
    hasılı kelam, insanın yapısında kendiliğinden kötü olan birşey bulunmaz. kıskanmak gibi insana dair bazı kavram ve kurumlar iyiye de kötüye de kullanılabilen araçlardır. bu ikisi arasındaki tercih ise iradidir. iradeyi fesada uğratmanın dahi iradi olabildiği gibi insan da kendisini bu kıskançlık uçurumuna yuvarlayabilir.
    kurra

mesaj gönder