1. burada gördüğüm en sığ eleştirileri bu sayfada görüyorum. bir kaç insanla avrupa'nın birikimlerini bir tutuyorsunuz. nerede kaldı üstün insan vb. yorumlar insanları kışkırtmaktan, ötekileştirmekten öteye gitmediğini ne zaman anlayacaksınız? aslında bu ötekileştirme zihniyetini irdelemek istiyorum.

    neden her fırsatta "işte avrupa zihniyeti bu" argümanını yapıştırıyoruz?

    not: yazının devamında türkiye de ortadoğu medeniyetleri arasında yer alacaktır.

    orta-doğu medeniyetlerinde ötekileştirme, yaşamın normal bir hali olarak görülüyor. türkiye'de yaşayan insanlar da bu duruma sahip. neden insanları ötekileştirmeye bayılan bir siyasetçi ülkenin başında hiç düşündünüz mü? tam da bu nedenden dolayı, ötekileştirmek hoşumuza gidiyor. insanları etnik kimliğine göre, dinlerine göre, milletlerine ve kıtalarına göre yargılamak o kadar hoşumuza gidiyor ki ne kadar yazsam az. herkesin bildiği fakat hep başkalarının sahip olduğu bu ötekileştirme konusunun nedenlerine bakalım.

    aşırı muhafazakarlık ve milliyetçilik bu durumu oluşturan esas olgu. orta-doğu insanlarının bu kadar ötekileştirme yapması ve mezhep savaşlarını 21.yy'da bile sürdürmelerinin temel sebebi islamdaki ayrımcılık. diyanet işlerinde yayınlanan şu meşhur ateistle evlenilmez fetvası da günümüzde ait bir örnek. orta-doğu medeniyetleri islamdan beslendiğinden dolayı bu ayrımcılık yapma bir kültür haline geliyor ve günümüzde bir güneş gibi parlıyor. bu durum sadece islamla değil bilhassa dinlerle alakalı. fakat neden ayrımcılık islamla birlikte parlıyor? çünkü orta-doğu kültürleri sadece dinlerle besleniyor. yüzyıllar önce başlayan mezhep savaşlarının da hala son bulmamasının nedeni artık orta-doğuluların ayrımcılığı benimsemiş olmaları. burada da gördüğümüz ayrımcılık ise "bakın avrupalılar bizden değil onlar böyle davranıyor işte medeniyetleri bu"

    bir diğer parlama alanı ise milliyetçilik. gerçi bu din ile eşgüdümlü ilerlemekte ve birbirlerinden ayırmak zor olsa da deneyelim. sağ-sol dönemi ülkemiz için güzel bir örnek. düşünün iki tarafta ülkeyi kurtarmak istiyor fakat yöntemler farklı diye birbirlerini kesiyor. ne kadar da şirin bir ötekileştirme. bir anda kitleler bu ötekileştirmeye ayak uyduruyor ve herkes içtenlikle bu iç savaşa katılıyor. sonrası malumunuz gerçi günümüzde de çok farklı değil, neyse.

    fazla uzatmadan bitirelim. kültürlerimize işlemiş bu ötekileştirmeyi aşmanın en iyi yolu bize öğretilen dogmaları sorgulamaktır. dinlerden, örf ve adetlerden sadece iyilik gelmez. bazen kötülükte gelir ve bu da onlardan sadece birisi.

    dogmatik bilgiyi sorgula ve empati yap.

mesaj gönder