1. ara ara yaptığım, alınan kitabı dış sesle okuma eylemi.

    dış sesle okumanın ders çalışma ya da ezber yapma gibi durumlarda yararını gördüm ve bunu edebi eserlere de uyguladım. açıkçası birkaç yararını da gördüm. örnek vermek gerekirse, günlük sohbetlerde daha akıcı konuştuğumu gözlemledim. bunun yanında kitabı okurken yaptığım tonlamalar, kitaba daldıkça, radyo tiyatrosu tadı vermeye başladı.

    pek tabii ki bazı zararlar da gözlemledim. başlarda aksiyonlu paragrafları okurken ses tonum istemsizce yükselebiliyordu ve bu durum ya baş ağrısına ya da boğaz ağrısına sebebiyet veriyordu. fakat zamanla daha kontrollü okumayı öğrendim ve bu sorunu kolaylıkla aştım.

    yalnız her kitap sesli okunmuyor. mesela oğuz atay'ın ''tehlikeli oyunlar'' isimli eserinde fazlasıyla parantez bulunmakta. bu durum tonlamanın ritmini kaçırdığı gibi sürekli susup konuşmayla beraber can alıcı baş ağrılarına mahkum edebiliyor. bu yüzden yazarına göre uygulamak gerekiyor.

    hasan ali toptaş, kafka, gogol vb. yazarlar uzun cümleli akıcı paragraflar yazdıklarından dolayı eserlerini sesli okumanın ayrı bir zevkli olduğunu düşünüyorum. umarım yalnız değilimdir.

    edit: yalnız değilmişim. hamdolsun bugün de delirmedik^:swh^

mesaj gönder