türk sinemasından 5 kişi sayacak olsam onlardan biridir. 3 saatlik filmde tek başına oynasa gözümü kırpmadan izlerim. ağır içici gemi kaptanı, imam, mafya babası, çaycı, düğün salonu sahibi, fareli köyün kavalcısı,... bu karakterler birbirleri ile ne kadar alakalıdır? hayati boyunca aynı rolü oynayan oyuncuk!larda olan kibir ve magazin magazin dolaşma isteği kendisinde yoktur çünkü kalitesinin farkındadır. siz hiç "çok güzel atınlarım vaaar" diye bağıran kuyumcu gördünüz mü? diğer oyuncuyum diye geçinenlerle kıyaslandığında kendisi ne kadar altın ise karşısındaki bir o kadar "eskiler alırııım" diyenin aldığının değeri kadardır. işte bu yüzden hangi filmini izlerseniz izleyin zannedersiniz ki erkan can hayati boyunca o karakteri canlandırmış, sadece ona çalışmış. her birine ayrı duygu ayrı tip, büyüksün usta çok büyüksün. ölmeden önce kıymeti bilinmesi gereken dünya standartlarında biridir. benim için o kadar kıymetlidir ki recep ivedik'te konuk oyuncu olarak 30 saniyeliğine izleyeceğimi bilsem gider bilet alırım.