nedim

Kimdir?

17. yüzyıl sonu ile 18. yüzyılın ilk çeyreğinde yaşamıştır. asıl adı ahmed olan nedîm; istanbul'da 1681'de doğdu. babası mehmed efendi; sultan ibrahim'in iktidarı esnasında kazaskerlik görevinde bulundu. küçük yaşlarda medrese eğitimi alan nedîm; burada arapça ve farsça öğrendi. daha sonra fıkıh eğitimi aldı.

bir şair olarak tanınma gayreti içindeki nedîm, osmanlı sadrazamı ali paşa'ya birkaç kaside yazdı. ama topkapı sarayı'na girişini sağlayan, ali paşa'nın halefi olan nevşehirli damat ibrahim paşa'ya yazdığı kasideler oldu. lale devri'nin sadrazamı olan damat ibrahim'in himayesi altında daha sonra kendisini meşhur yapacak olan eserlerini ve yaşam tarzını ortaya koydu. şair gerek yaşamı, gerekse şiiri ile estetik, sanat ve eğlence eğilimleri ile göze çarpan bu devrin önemli bir temsilcisi olarak kabul görmektedir.

nedîm'in patrona halil isyanı esnasında öldüğü kabul edilmekte ama bunun içeriği hususunda ihtilâflar bulunmaktadır. en meşhur rivayet, isyankârlardan kaçarken beşiktaş'taki evinin çatısından düşerek öldüğü yönündedir. diğer bir rivayette aşırı alkolden öldüğü söylenir. bir başka rivayet ise, damad ibrahim paşa ve şürekâsına yapılan işkenceden ötürü dehşete kapılıp korkudan öldüğü şeklindedir. nedîm'in mezarı, üsküdar'da karacaahmet mezarlığında bulunmaktadır. (vikipedi)
  1. lale devri'nde kurulan tercüme dairesinde de görev yapmıştı. burada çevirdikleri eserler ibrahim müteferrika'nın kurduğu matbaada basıldı.

    nedîm şuh bir şairdir. mahallileşme akımının temsilcilerindendir. klasik şiirin bazı kalıplarını yıkmıştır. örneğin, kendinden önceki şairler sevgiliye kul,köle olurken, sevgilinin kapısının önünde köpek olmayı şeref sayarken nedim bırakın sevgilinin kapısında yatmayı onlara randevu verir:

    münâsibdir sana ey tıfl-ı nâzım hüccetin al gel
    beşiktaş'a yakın bir hâne-i virânımız vardır

    (ey nazlı yavrum, sana münasiptir ki iznini alıp beşiktaş'taki evime gel.)

    çok sade, rahat ama bir o kadar da zarif üslubu vardır:

    bir elinde gül bir elde câm geldin sâkiyâ
    hangisin alsam gülü yahud ki câmı yâ seni

    (ey içki sunan güzel! bir elinde gül, bir elinde kadehle geldin. gülü mü alsam, kadehi mi, yoksa seni mi?

mesaj gönder