1. anti-lag system olarak literatürde yer alan sistem. şimdi efendim bunu incelemek için önce turbo'nun çalışma mantığı üzerinden ilerlemek gerekir.

    turbo araçların normal beslemeli araçlara göre çok daha fazla güç üretebilmelerinin nedeni, bildiğimiz gibi turbo ile aracın emme manifolduna, doğal yöntemle emebileceğinden daha fazla miktarda hava basılması ve buna göre de fazla yakıt verilebilmesidir. bu sayede motorun birim zamanda içine alabileceği hava/yakıt karışımı artacağı için üreteceği güç de suni bir yöntem ile artırılmış olur. ancak turbo ünitesinin de kendine göre bazı sıkıntıları vardır : turbonun üretebileceği güç motorun devri arttıkça artar, azaldıkça da azalır – yani düşük devirlerde perfromans düşüktür.

    alt devirlerdeki bu ''cansızlık'' sorunu motorun belli devirlere çıkmadan egzoz ve emme pervanelerini yeterince hızlı döndürememesinden kaynaklanır ve genellikle kullanıcının gaza basmasından belirli bir süre sonra gücü hissetmesine, yani gücün gelmesinde bir ‘gecikme' yaşamasına neden olur. bu sorun özellikle cadde versiyonu turbo araçlarda küçük çaplı ve küçük hacimli turboların kullanılması ile çözülmeye çalışılır.

    yarış araçlarında ise -ki çoğu ralli araçlarıdır, maximum beygir gücü, motorun reaksiyon süresinden daha önemli olduğu için büyük boyutlarda turbolar kullanılır. dolayısı ile yarış araçlarındaki turbo gecikmesi sorunu çok daha büyük olur.

    işte bu als sistemi bu güç gecikmesi sorununu çözmek üzere tasarlanmış bir sistemdir. sistemin esası, ateşleme anını geciktirmeye, yada yaygın tabiri ile ‘''rötara çekmeye'', bu noktada da karışımın yanmadan zenginleştirilmesine dayanmaktadır.

    sürücü ayağını gazdan çektiği anda beyin aracın ateşleme avansını büyük ölçüde geciktiriyor, yani hava/yakıt karışımını özellikle ateşlemiyor. bu sayede sürücü gaza basmadığında yanma odasının içindede patlamamış hava/yakıt karışımının birikmesi sağlanıyor.

    sonunda, tam eksoz subabı açılmak üzere iken (piston yaklaşık üst ölü noktayı büyük ölçüde geçmiş iken) buji karışımı ateşlediğinde biriken gazlar, çoktan yanma odasını terketmeye başlamış oluyor ve tam bu noktada yanmaya başlayan gazlar büyük ve anlık bir ısı artışı ile yüksek bir hızla yanma odasından çıkıp eksoz kanalı üzerindeki turbo'nun pervane kanatçıklarına çarpıyor. işte dışarıdan şiddetli patlamalar şeklinde duyduğumuz çaat – paat sesleri bu esnada çok sıcak olan eksoz kanallarının çeperlerine çarparak patlayan hava yakıt karışımının çıkardığı seslerden oluşuyor. tabii bu yarışlarda daha çok oluyor sokaklarda gördüğünüz şahinlerden duyduğunuz sesler yapay seslerdir aynı şey sanmayınız.

mesaj gönder