bir yeteneğin yükselişinin ve çöküşünün belgesel filmidir.

!---- booooolca spoiler ----!

kurt cobain'in ömrü boyunca sadece kendini ifade edebilmek, kendi varlığını anlamlandırmak üzere yaşadığını görüyoruz. tamam bir çok yazarın/düşünüşürün/şarkıcının bu şekilde yaşadığını biliyoruz ama bunu belgeleriyle, görüntüleriyle yüzümüze vurmaları çarpıcı olmuş.
bu derece derinlerde gezen bir sanatçının, popüler dünyanın ortasında, sahteliklerle boğuşması kolay iş değilmiş gibi görünüyor. nitekim kurt cobain'de kendi iç dünyasında girdiği bu savaştan galip olarak çıkamıyor. ya da durun bir dakika belki de çıkıyor^^

'-nirvana'nın geleceği hakkında ne düşünüyorsun ?
- bilmiyorum. tek düşüncem sadece yapabildiğimiz en iyi müziği yapmak.'

sanırım beni beynimden vuran nokta burası oldu. adamın başarı kriteri senin benim belirlediğim kıstaslar değil. sen ben beğen diye değil daha iyisini yapabilmek için müzik yapıyor. şu meşhur maslow amcanın ihtiyaç hiyeraşisi var ya. heh adam orda zirvelerde cirit atıyor.

bi de benim bu filmde en çok ilgimi çeken şey belgeselde yer alan insanların yüzündeki pişmanlık ((bkz: courtney love) hariç. sanırım hepimiz ona karşı kinimizi içimizde besledik.) yitip giden bir ömrün arkasında bıraktığı pişmanlık görülmeye değer.
!---- booooolca spoiler ----!

ha unutmadan!
depresyon sürecinde izlenmemesi gereken belgesel filmidir. ya da gerçekten kurt cobaini anlayabilmek için tam da depresyonunuzun en civcivli zamanında izleyin.

fazlaca uzun olduğunu da belirtmeden gitmeyeyim bu diyarlardan. bazı bölümler sıksa da genel olarak güzel film. hepiniz izleseniz ya keşke^^