1. mutlu olma zorunluluğu diye bir şey yoktur. saçmalıktır, kandırmacadır. insanları sürü gibi yönetmek için kullanılan duygulardan biridir. bir diğeri için (bkz: korku)

    modern çağda insanlar mutluluğu neden aradığını unuttu ve topluma yön verenler bunu kullanmayı akıl etti. herkesin bildiği ama her zaman unutulan bir şey var. "mutluluk geçicidir." geçici olan bir şey zorunlu olabilir mi? ancak geçici olduğu unutturulursa. çağımızın en büyük sorunlarından biridir mutlu olma zorunluluğu. tek tip insan yaratma yolundaki en büyük kozlardan biri. mutlu olmamız gerektiği söyleniyor ve yollar gösteriliyor.

    toplumda sosyal biri olursan mutlu olursun. toplumla aynı fikirleri paylaşırsan mutlu olursun. sana dogmatik yollarla öğretilen ahlak kurallarını kabul eder ve uygularsan mutlu olursun. hangi dini kabul etmiş olursan ol, tanrının istediklerini yaparsan mutlu olursun. bu kısmı uzatmaya gerek yok bu yolları zaten her gün duyuyor ve uygulamaya çalışıyorsunuz.

    peki kaç kişi bu durumu etraflıca düşünüyor ve aradığı şeylerin gerçekten bu olduğuna inanıyor? böyle bir insan yok. çünkü insanlar düşünmüyor. neden mutluluğu aradığını bilmiyor. e haliyle mutluluğu nerede bulacağını da. belki sen starbucks'da kahve içmeyi değil de ne bileyim evde yaptığın termostan çay içmeyi seviyorsun. belki kot pantolonu ya da kırmızı ruju sevmiyorsun. belki de makyaj yapmayı bile. bütün bunları sevdiğin için mi yapıyorsun yoksa toplumda olduğunu kanıtlamak için mi? tercihlerin mi seni temsil ediyor yoksa sana tercih ettirilenler mi?

    insan olmanın şartı illa topluma ayak uydurmak mı? herkesin mutluluğu, yalnız kalmamayı arıyor olması benim de arıyor olmamı gerektiriyor mu?

    mutluluk arayışı bile bile lades olmaktır. son olarak,

    her şeyden evvel hiçbir insan mutlu değildir; bütün hayatı boyunca hayali bir mutluluk peşinde koşup durur, onu nadiren ele geçirir ve ele geçirse bile, geçirmesiyle birlikte bir yanılsamadan, bir düş kırıklığından başka bir şey kalmayacaktır geride; ve kural olarak sonunda bütün umutları suya düşecek ve limana bir enkaz halinde girecektir. (hayatın anlamı s. 66, arthur schopenhauer)

mesaj gönder