1. sadece ingilizce seviyenizi değil aynı zamanda sabrınızı da ölçen sınav. 4 bölümden oluşur. sırasıyla reading, listening, speaking ve writing. 4 saat civarı sürer. ilk iki bölümden sonra 10 dakika aranız olur. tuvalete gidip elinizi yüzünüzü yıkadıktan sonra kalan sürede kendinizi motive edersiniz. ya reading ya da listeningde size sorulan bir part değerlendirilmez fakat siz bu partın hangisi olduğunu bilmezsiniz. eğer şanslıysanız bu part listeningde gelir çünkü reading gerçek anlamda insanı yorar. ilk ikisinde readingde gelip üçüncüde listeningde gelince gerekli puanı almıştım. 3 sınava da amerikada dil okuluna giderken girdim. bir de şöyle bir saçmalık vardır. sınav sabah saat 8de başlar fakat herkes sınav olunacak odaya sırayla alınır. siz sınava başlarsınız, ilerlerken odaya sürekli diğer insanlar girmeye devam eder. en kötüsü siz writingdeyken etrafınızdaki insanların speakingde olmasıdır. tüm konsantrasyonunuz gider. bitse de gidim artık şurdan diye düşünürsünüz. ingilizcesi çok iyi olmayanlar için zor bir süreçtir toefl ibt. adaleti yoktur bir de, sizden daha kötü bir ingilizceye sahip olduğuna inandığınız arkadaşınız sizden daha yüksek bir puan alabilir.

    sınavın en başında mikrofonunuzu test etmek amacıyla bilgisayarda kısa bir yazı çıkar. o anın heyecanıyla o yazıyı anlamayabilirsiniz. sizden yapmanız beklenen yaşadığınız şehri anlatmanızdır çünkü o yazının en sonunda size ''describe the city you live in'' denir. fakat ilk kez giren insanların neredeyse hepsi bu cümleyi tekrar etmek gerekiyormuş gibi sürekli describe the city you live in der. arka arkaya belki de 30 defa. sınava daha önce girip de aynı hataya düşmüş insanlar da gülümseyerek bakar sanki kendi yapmamış gibi. bu duruma düşmek daha sonradan öğrendiğinizde biraz utandırabilir. o yüzden kısaca yaşadığım şehir çok güzeldir diyip geçin.

mesaj gönder