1. zor geçen gecelerin sonunda, alınan tankerlerce alkolün üstüne, boğaz'da şubat soğuğuna inat açmış kış güneşinin altında, martıları ve dalgaları izlerken, vapurda her daim oturacak yer kalmayacak korkusuyla çıkılan üst katta cam kenarına geçmiş olmanın verdiği mutlulukla, rize'de şehre tepeden bakan at meydanı denen yükseltinin hemen üstünde, giresun'da, hocanın yeri denilen iki avuç kumsalın üstünde güneşi batırırken karadeniz'e nazır, eski foça'da bu askerlik bitmeyecek zevk almalıyım diye menemene ekmekle girişirken, gecekondu olan evin önünde, ana baba, komşu yerde minderlere otururken, sevgiliyle ilk buluşmada kadıköy balon'un altında elele tutuşup denize karşı susarken, kredi kartı borcunu ödeyememenin verdiği ezikliği unutup, çıkıp bahçede ki domatesleri sularken, kitabını alıp, nargilenin nefesinden suni solunum yaparken, siyah önlüğü ile okula yetişmeye çalışan anaya inat son yudumu çekerken, hayatın her döneminde yanımızda. official içeceğimiz. bir nev-i panzehir. her şeye, her duruma karşı "oğlum bize iki çay" lafı duyuluyorsa hala hayattayız ve hala umut var demek. memleketten binlerce km ötede eloğlunun demlemesini bile bilmediği zamanlarda bulunan bir çaydanlık ve rize turist çayının insana verdiği hissiyatı yaşayan bilir. bu yazı okurken sıcak çayı elinde olup, suratında gülümseme oluşan herkese gelsin. selamlar. saygılar, çaylar.

mesaj gönder