1. ahlaksızlığı sadece cinsellikle bağdaştırmanın yersiz olacağını düşünenlerdenim. ahlaksızlık kavram olarak ele alındığında toplum bütününün sahip olduğu bir takım özgürlükler, imkanlar ve hakların gayrımeşru yollar ile istismar edilmesi, haksız bir şekilde el değiştirmesidir.

    bu ülke rte'den önce; ''benim memurum işini bilir'' diyen özal'ı, sırf içindeki tabloları gasp etmek için sait halim paşa yalısını yaktıran çiller'i, kapalıçarşı'daki dükkanları özel mülkiyete açtıran (bu küçük boyu) menderes'i gördü, yaşadı.

    adalet sistemimizi düzenlemesi gereken eğitimli, bu işi bilen nitelikli kişilerden geçmekte. eğitimi düzenlemek de aynı vasıflı kişilerden geçmekte. bizim insanımızda gözlemlenen bir olgu var. hayatı boyunca bir baltaya sap olamamış bir vatandaş; sırf kendi egosunu tatmin etmek için körü körüne bir siyasiye destek veriyor, çlmasını,kötü işlerini sürekli destekliyor ve bundan da asla vazgeçmeyecek.

    biz; cumhuriyet dönemi dahil, hiç bir dönem eğitim devrimini tamamlayamadık. sürekli kaos içinde, yarının neler getireceğini bilemeden yaşamaya mahkum bırakıldık. aile baskısı, toplum baskısı, şiddet, maddi / manevi yetersizlik dizginlerini koparan insanların hak hukuk dinlemeden insanların haklarına tecavüz etmeyi meşru kılan bir anlayış haline getirildi. dizilerde dayatılan fabrikatör kız belirteçleri, yalılar, balya balya paralar sadece günümüze has bilinaçltı oyunları olmadılar.

    ben çok gerileşen bir toplum olduğumuzu ve hızkla daha da yozlaştığımızı anlayabiliyorum.

    çok kızgın olduğum için devrik cümle kurmuş oalbilirim. acayip küfür edecektim, kendimi zor tuttum!

mesaj gönder