1. fi tarihinde mağaranın birinde oturuyordum. bilirsiniz işte, insan bazen yalnız kalmak ister..
    aniden belirdi ya da belirmedi hatırlamıyorum. o kadar eski bir hikaye bu. neyse geldi bu varlık-oluşum ne derseniz deyin. kafama bir paket camel attı.

    hyperion: n'oluyo?
    varlık: iç!
    tek söylediği buydu ve diyeceğini deyip çekti gitti. arkasından bağırdım tabi;
    hyperion: ya ameliyatlı yerime gelseydi ehhehe :)

    bu nedir diye inceliyordum. paketin üzerinde resim vardı birde yazı. 'sigara içmek cinsel iktidarsızlığa yol açar.' resme baktım; yatağın bir ucunda bir kadın, diğer ucunda bir adam. küçücük çocuk gibi küsüşmüşler. dedim bu olmamış başladım söylenmeye. tam o esnada geri gelip kafama çakmak attı bu varlık.

    varlık: unutmuşum, hiç demiyorsun bunu nasıl içicez diye? onca yolu geri geldim.

    hyperion: ya ben daha içine bakmadım ki ne bileyim. ambalaja takıldım. yalnız bunun kapak olmamış. burada iktidarsızlık yok bildiğin trip var. resmen mesaj-algı uyuşmazlığı ahuhafvfc. onu bir değiştirin isterseniz. reklam çok önemli bu işlerde.

    başladık böyle muhabbete. laf lafı açtı. iktidar konuşulurda türkiye konuşulmaz mı hiç! konu oraya gelince muhabbet bayağı dallanıp budaklandı haliyle. yaktık cuuaraları karşılıklı. hiç unutmam, o gün tek başıma '7' paket içmişim. annem bir geldi mağara duman altı. bu varlık hemen arazi tabi. her şey benim üzerime kaldı. nasıl dayak yedim ama anlatamam.

    dayak bitince hemen yaktım bir keyif sigarası daha. varlık kulağıma fısıldadı: 'artık bağımlısın.'
    arkasından annemin sözü yankılandı zihnimde: 'herkesle hemen arkadaş olma demiyor muyum ben sana?'

mesaj gönder