1. para, para, para...
  2. rte bir kadına makyaj yaparken dediğini mitingde anlatır:

    ''kaportası bozuk ki düzeltme ihtiyacı duyuyor, bakın bizde yok evvellallah'' demiş bir mitinginde.

    nasıl karizmatik olmayan cevap olarak iyi bir örnek sundum :)
  3. cemal grada- atatürk'ün uşağının gizli defteri kitabından alıntıdır:

    yugoslav kralı aleksandra 4 ekim 1933 çarşamba günü bir torpidoyla istanbul'a gelmişti. o gece kral şerfine verilen ziyafette kralla atatürk arasında şöyle bir diyalog geçer;

    kral, atatürk'e:

    "size bir sırrımı söyleyeceğim" demiş. koltuğa oturduktan sonra da eklemiş: "eğer bazı avrupalı devletlerin vaatlerine inansaydık yunanlıların yerine anadolu'ya biz çıkacaktık"

    atatürk gülerek kralın elini sıkmış:

    "öyleyse geçmiş olsun diyelim ekselans"
  4. falih rıfkı atay- çankaya kitabından alıntıdır:

    bir gün müslüman memleketlerinden birinde (mısır’da) bağımsızlık davası için çalışan liderlerden biri, mustafa kemal’i görmeye gelmişti. kendisine:
    —bizim hareketin de başına geçmek istemez misiniz? diye sordu. olabilecek şey değildi ama, insan yoklamalarını pek seven mustafa kemal:
    —yarım milyonunuz bu uğurda ölür mü? diye sordu.adamcağız yüzüne baka kaldı:
    —fakat paşa hazretleri yarım milyonun ölmesine ne lüzum var? başımızda siz olacaksınız ya... dedi.
    —benimle olmaz, beyefendi hazretleri, yalnız benimle olmaz. ne zaman halkınızın yarım milyonu ölmeye karar verirse o vakit gelip beni ararsınız.
  5. necip fazıl kısakürek vapurla karaköy'e geçerken, yanına biri yaklaşıp; "üstad, peygambere ne diye gerek duyuldu? biz kendi yolumuzu bulabilirdik." diye sorunca...
    necip fazıl, okuduğu kitaptan başını kaldırmadan;"ne diye vapura bindin yüzerek geçsene karşıya" cevabını vermiş .

    edit: haftanın en beğenilmeyen yorumlarına girmiş bu entry.39482093 kez daha okudum,sebebini ben bulamadım.
    eale