-
para, para, para... -
rte bir kadına makyaj yaparken dediğini mitingde anlatır:
''kaportası bozuk ki düzeltme ihtiyacı duyuyor, bakın bizde yok evvellallah'' demiş bir mitinginde.
nasıl karizmatik olmayan cevap olarak iyi bir örnek sundum :) -
cemal grada- atatürk'ün uşağının gizli defteri kitabından alıntıdır:
yugoslav kralı aleksandra 4 ekim 1933 çarşamba günü bir torpidoyla istanbul'a gelmişti. o gece kral şerfine verilen ziyafette kralla atatürk arasında şöyle bir diyalog geçer;
kral, atatürk'e:
"size bir sırrımı söyleyeceğim" demiş. koltuğa oturduktan sonra da eklemiş: "eğer bazı avrupalı devletlerin vaatlerine inansaydık yunanlıların yerine anadolu'ya biz çıkacaktık"
atatürk gülerek kralın elini sıkmış:
"öyleyse geçmiş olsun diyelim ekselans" -
falih rıfkı atay- çankaya kitabından alıntıdır:
bir gün müslüman memleketlerinden birinde (mısır’da) bağımsızlık davası için çalışan liderlerden biri, mustafa kemal’i görmeye gelmişti. kendisine:
—bizim hareketin de başına geçmek istemez misiniz? diye sordu. olabilecek şey değildi ama, insan yoklamalarını pek seven mustafa kemal:
—yarım milyonunuz bu uğurda ölür mü? diye sordu.adamcağız yüzüne baka kaldı:
—fakat paşa hazretleri yarım milyonun ölmesine ne lüzum var? başımızda siz olacaksınız ya... dedi.
—benimle olmaz, beyefendi hazretleri, yalnız benimle olmaz. ne zaman halkınızın yarım milyonu ölmeye karar verirse o vakit gelip beni ararsınız. -
necip fazıl kısakürek vapurla karaköy'e geçerken, yanına biri yaklaşıp; "üstad, peygambere ne diye gerek duyuldu? biz kendi yolumuzu bulabilirdik." diye sorunca...
necip fazıl, okuduğu kitaptan başını kaldırmadan;"ne diye vapura bindin yüzerek geçsene karşıya" cevabını vermiş .
edit: haftanın en beğenilmeyen yorumlarına girmiş bu entry.39482093 kez daha okudum,sebebini ben bulamadım.