Kimdir?
(d. 1953, yozgat), türk şair ve yazar.
1953'te yozgat'ta doğdu. ilk ve ortaöğrenimini yozgat'ta tamamladı. ankara'da gazi eğitim enstitüsü sosyal bilimler bölümü'nden 1978'de mezun oldu. toprak mahsulleri ofisi'nde memurluk ve yöneticilik yaptı, bu kurumdan emekli oldu. yarın dergisi yazı kurulunda görev yaptı (1984). edebiyatçılar derneği'nde yöneticilik görevinde bulundu (1993-1999). şair, halen antalya'da yaşamaktadır.
şükrü erbaş, ilk şiirini varlık dergisinde, 1978 yılında yayınlandı. "yolculuk" adlı şiir kitabıyla, 1987 ceyhun atuf kansu şiir ödülüne değer görüldü. ayrıca, "dicle üstü ay bulanık" şiir kitabıyla1996 orhon murat arıburnu şiir ödülünü, "üç nokta beş harf" şiir kitabıyla 2002 ahmed arif şiir ödülünü ve "gölge masalı" adlı şiir kitabı ile de 2005 ömer asım aksoy şiir ödülünü kazandı.
şiir, edebiyat ve yaşam üzerine denemeler yazdı. denemelerini "insanın acısını insan alır" (1995) ve "bir gün ölümden önce" (1999) adlı kitaplarında toplayan şükrü erbaş'ın, "gülün sesi gül kokar" (1998) adlı düzyazılarından oluşan bir kitabı da vardır.
-
(bkz: ömür hanımla güz konuşmaları) okunmalı bilinmeli kaleminin gücünün farkına varılmalı -
250 euro'ya, balkanlarda nazım'ın geçtiği/kaldığı kentler için tur rehberi olmuştur. bi 100 euro eklersek acaba geziye sabahattin ali'nin öldürüldüğü yerden başlayabilir miyiz diye düşündürtmüştür. kim bilir, belki gelecek sene eve küçük boy bir şükrü erbaş konuşan heykeli alıp sabahları jeton karşılığında şiir ile uyanabiliriz.
yazık.
edit: yazarlarla turlar diye bir seçenek dahi mevcut. yazarlar dediğime bakmayın; ahmet turgut, sinan yağmur vs.
sanki bir şeylere çok geç kalmışım gibi hissediyorum sözlük. akşam akşam bu saçmalığa denk gelince bir garip boşluğa düştüm. -
ağaçlar dursun, ben gideceğim
ne kadar savrulursa savrulsun
gölgesi hep dibine düşen
rüzgarsız saçlar, akşam sokakları
kimselerin bir yerlere gitmediği
oyuğuna sızdığı sadece
koltuklar dursun, ışıksız uykular
balkon demirlerinin büyüttüğü uzaklık
şimdi hepsi birer zaman ölüsü
duvarlara yük fotoğraflar
yoksul pencerelerde gönül zenginlikleri
çiçekler dursun, yapıştırma resimler gibi
insanı içinden yıkan
öncesiz incelikler, sonrasız gülüşler
ben gideceğim,
kalbime dek soyunarak giyindiğim her şeyi...
ah ey aynasından ırmaklar akmayanlar
beni dönecek bütün tekerlekler
ömrümü yollara yayarak seveceğim...
(bkz: beni dönecek bütün tekerlekler)