1. hakemlerin de bir takım olduğunu düşünüp, futbol maçlarının üç takımla oynandığını sanırdım. sayıca az olmalarını ve topa hiç değmemelerinin farkına varmamam da çocukken ne kadar abuk olduğumun kanıtı olsa gerek.
  2. ezan okunurken allah konuşuyor sanırdım.
    ezan da "hayye ale'l-felâh" kısmı minarelerden kulaklara "hayalet fenerrr" şeklinde geldiği için, hayaletlerin fenerbahçeli olduğunu söylerdi arkadaşlarım.
    bir tane arkadaşımda şalvarlı kadın görünce, oha n'kadar büyük kukusu var kadının derdi.
    dkare
  3. karanlıkta ellerimi göremeyince ellerim yok oldu zannederdim. hala ara sıra düşünmüyor değilim. ya yok oluyorsa?
  4. doktor kalbimi dinlerken düşüncelerimi de duyacak sanıp korkmuştum, o yaşta nasıl düşüncelere sahipsem artık.
  5. ekranın kenarında beklediğim çizgi filmin adının altında az sonra yazdığı andan itibaren tavana gözlerimle kocaman az sonra yazardım. yazma işim bittikten sonra hala başlamamışsa "yalancılar ya" diye sinirlenip tekrar yazmaya başlardım. öyle öyle artık ninja kaplumbağalar mı şirinler mi neyi bekliyorsam onu beklerdim. rating için yapıldığını çok sonra öğrendim.
    jimi
  6. bir cami gördüğümde minarelerini sayıp mesela 3 minaresi varsa o camide 3 allah var diyordum 5 minare varsa orada 5 tane allah vardı benim için.zor bir çocukluk geçirdim...
  7. oyuncak bebeklerimin, hayvanlarımın falan üşüdüğüne inanıyordum o yüzden bi dönem gece annemler uyuduktan sonra kalkıp bütün barbielerimi, hayvanlarımı yatağıma doldurur onlarla uyurdum. nasıl üşümediklerine ikna oldum hatırlamıyorum ama böyle yaptığım için annem çok kızıyordu:(
  8. fotoğraf çekildiğinde fotoğraf makinasının içine gireceğimi düşünmek

    kaset çok çaldığında sanatçının yorulduğunu düşünmek
  9. sandığım çok fazla şey var. arkadaşlarla konuşurken anımsadım.

    öncelikle, uyumayınca, sabahın olmayacağını ve sürekli gecede kalacağımı sanırdım. bu yüzden herkesle birlikte hemen uyurdum. bunu annem uyumam için söylemiş olabilir tam anımsamıyorum.

    herhangi bir şehre ait plakalı arabaların o şehirden çıkamayacağını, çıktığında da ceza alacağını sanırdım. mesela istanbulda gezen farklı plakalara suçlu gözüyle bakardım.

    bakkalların her şeyi ücretsiz satın aldığını ve ne kadar şanslı olduklarını düşünürdüm.

    aslında biraz kafa yordukça çok fazla şey geliyor aklıma ve geldikçe gülüyorum. zor bir çocukluk tabii.