her şey çok güzel olacak - ömer vargı

    • izledim
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (8.31)
her şey çok güzel olacak - ömer vargı
filmin başrol oyuncusu ve aynı zamanda trajikomik hadiselerin başına üşüştüğü altan (cem yılmaz) bir kavga sırasında yıllardır görmediği ağabeyi nuri (mazhar alanson)'nin ecza deposunu , yıllardır açmaya planladığı barı için kaynak olarak görmektedir. altan sinsi hesaplarıyla nuri'ye yaklaşır . fakat kader altan ve nuri'nin başını hep tehlikeli maceralara sürer. herşeyin çok güzel olacağını zanneden ikilimiz beraber ağlar , beraber güler.


  1. bizim de hayallerimiz var, biz de açacağız dükkan falan; her şey çok güzel olacak dedirtir her seferinde pıtır pıtır gözyaşları eşliğinde. sonra bir iki şey girer araya, çok güzel olmayacak galiba diye düşünürken, tekrar izleriz. ben bi 10 kere falan izlemişimdir son 2 senede.

    bir de yalnızca güzel insanların sevdiği bir hikaye sanırım bu, öyle düşünmek istiyorum aksine katlanamam çünkü. güzel insan dedektörü o anlamda; eskişehir mabel barda hüseyin adlı bir kokteyl var adını bu filme borçlu, baya white russian ama işte, seviyoruz. (bkz: mecburiyetten sevmek)

    bu ne biçim hikaye böyle
  2. soundtrack albümü eşsiz olan, cem yılmaz ve mazhar alanson' un muhteşem performans sergilediği güzel filmdir. görüntünün çamur gibi olduğu bir halini izlemiştim ilk kez o zaman bile sevmiştim. yüksek çözünürlüklü sansürsüz hali bir harikadır. izleyin izlettirin!
  3. " bu ne biçim hikaye böyle" soundtrack'i ile örtüşen, tadında yapılmış bir türk filmi.

    cem yılmaz(altan çamlı) ve mazhar alanson(nuri çamlı)'unun başarılı ve doğal oyunculukları, güzel kurgulanmış olan filme ayrica bir seyir zevki katmıştır. baba rolündeki selim naşit özcan'a, keşke daha fazla yer verilseymiş de, kahkahalara boğan diyalogları ve müthiş oyunculuğuna, seyirci doysaymış.

    hikayeleri ortak paydada toplama kurgusu ve keyif veren absürd diyalogların filmdeki mevcudiyeti, bir tarantino veya guy ritchie yapımı havası estirmiştir. ardısıra sebep sonuç ilişkisi içerisinde bağlanan olaylar bütünüyle mantık çerçevesi içerisinde yerli yerine yerleştirilmiştir. tabi hikayede başrol ikilisinin başına nerdeyse hiç olumlu bir olay peydah olmaz. bunun sebebi nuri'nin "bilemiyorum altan" diyerek, kendini gerçekleştiren kehaneti hortlatması mıdır yoksa altan'ın pervasızca plan ve fikirleri midir bilemem ama onlar belaya bulaştıkça izleyicinin daha fazla keyif aldığı gerçeğini gözardı etmemek gerekir.
  4. favori karakterimin nuri çamlı olduğu film. o karakterde adeta kendi geleceğimi görüyorum. öyle bir boş vermişlik, öyle bir bilememezlik, öyle bir tekdüzelik var bende de.
  6. çok samimi bir filmdi.

    tanım: en sevdiklerimden film.
  7. temponun her saniye zirvede olduğu, izleyiciyi ekrana kilitleyen, başrolünü cem yılmaz'ın altan karakteriyle üstlendiği aşırı samimi filmdir. accayip ilgi çekici ve güzel bir senaryo, gayet iyi oyunculuklar, kusursuz bir kurgu... izledikten sonra "altan gibi bir arkadaşım olsa da binlerce kez affetsem" dedim be, o kadar güzel geldi bana. müziklerini mazhar alanson yapmış.

    !---- spoiler ----!

    bodrum dönüşü babalarının ölümüyle karşılaştıkları sahne beni kilitledi adeta. ne bileyim, mükemmeldi. fakat,o sahneden bir sonraki sahneye yapılan geçiş çok keskindi, rahatsız olmuştum. biraz daha uzatılsaydı o cenaze evindeki sahne, çok daha güzel bir şey çıkardı ortaya sanırım. gene de mükemmeldi.

    !---- spoiler ----!

    !---- spoiler ----!

    biz...bar işletiyoruz.

    !---- spoiler ----!
  8. neredeyse hiç boş replik barındırmayan, karakterlerin gerçeğin ta kendisi olduğu harika film. ayrıca "cem yılmaz'ın en iyi filmi hangisi?" sorusunun cevabı benim için bu filmdir.
  9. 90'larda çekilen çoğu türkiye yapımı film gibi samimi bir dili vardır. içinde uyuşturucu satıcıları, mafyalar olmasına rağmen abartılı aksiyon sahneleri yoktur, cıvık aşk replikleri, aşırı dramatik sahnelerle de baymaz seyirciyi. ama herşeyden güzeli karakterlerin ne kazandığı ne de kaybettiği yerde biter bu film. çünkü hayatta da ne tamamen kaybettim ne de kazandım diyebilir insan. işte bu film düşüp kalkıp yola devam edenlerin öyküsüdür.
  10. nickimi almama sebep olan film, bol gülmeli bir film izlemek isteyenler için birebir.