1. zeki dediğimiz zaman çoğumuzun aklına matematikte fizikte başarılı insanlar geldiği için; resimde, sanatta, edebiyatta, tarihte başarılı insanlar genellikle zeki yerine yetenekli olarak değerlendirildiği için böyle görünüyor durum. aslında ortada kafası çalışanların sayısalcı olması diye bir durum yok, sayısal alanda başarılı insanların kafası diğerlerinden daha çok çalışıyor yanılgısı var.

    not: sözel alanda oldukça başarısızım, ancak sayısalda bir o kadar iyiyim

    edit: imla
  2. mezun olduktan iki yıl sonra öss'ye girip 30'ar soruluk mat 1 ve fen 1 testlerinden 21 ve 19 net yaparak turkiye geneli sözel'de 306. olmuş bir sozelci olarak "hassiktiriniz!" dediğim tespit.
  3. sayısalda başarılı olup da şimdiye kadar ben hayallerimin peşinde gidip, edebiyat okuyacağım diyen birine daha şahit olmadım.

    ama şöyle birşey de var, sayısala kafası basan sayısalcı oluyor, sözele kafası basan sözelci oluyor eyvallah da, kafası ikisine de basmayan neden sözelci oluyor :)
  4. zeka sadece sayısal ile ölçülebilen bir hadise midir?
    doğru, hayat matematiktir ama bu durumda benim gibi sözel yanı ağır basan biri aklı evvel midir?

    doğru ama eksik hatta haksızlık dolu önermedir...
  5. türkiye'de teknik alanlara kıymet verildiği için olan durum. teknik bölümlere de sayısalla gidiliyor. dünyanız küçükmüş ki sayısala kafası basan sözelci olmaz deniyor. sayısalım iyiydi ama sözel bir bölümde karar kıldım. mühendislik, mimarlık bırakıp edebiyat, sanat tarihi okuyan pek çok kişi tanıdım. mühendislik fakültelerindeki pek çok öğrencinin hali de hiç iç açıcı değil. çevirmenlik, felsefe, filoloji gibi dallar hakkında bir fikri yok büyük bir kitlenin. avamlık diyeceğim tepki alacak muhtemelen.
    sezgi
  6. ülkemiz sayısalcılarının okudukları bölümlerde yaptıkları çalışmalar sayesinde ortaya çıkan bilimsel araştırmalar ve teknolojik aletler sayesinde süper ekonomiye sahip bir ülke oluşumuz bunun kanıtıdır.
  7. iki sayıyı alt alta çarpamayanları rahatsız etmiş. ha ben de bazen iki kelimeyi bi araya getiremiyorum, orası ayrı ama kimse anlatım bozukluğu yaptı diye ölmemiştir heralde.
    demek istediğim; sayısal ağırlıklı işlerde çalışan insanlar zeki olmaya daha çok ihtiyaç duyuyor. bazılarında ise bi zorunluluk. insan canı emanet ediliyor bazılarına.

    meselam yöneticilik. zekalı olmayıp da başbakan olabilen yok mudur? ha zekalı olup da amele olmak isteyen memetcanlar yok mudur? elbette vardır. önemli olan zekalı olmak.

    zekayla kalın.
  8. sayısal ve sözel zeka birbirinden farklı değerlendirilmesi gereken durumlar. ne sayısalcılar dereceye girenler gördüm adını söylemekten aciz. ama ülkemizde maalesef gelecek kaygısı ve benzer sebeplerden kafası çalışan genelde sayısalcı oluyor. çünkü sayısaldan bi mühendisliğe falan girip ortalama bi gelirle yaşanabilir. ama sözelde çoğu bölüm mezunları işsizlikten kıvranıyor.
    bu durumun ülkemizde böyle olması sözel zekası olanları gerizekalı yapmaz. eşit koşullarda kıyaslamak düşünmek gerekir
    wtf
  9. zeka çok farklı bölümlere ayrılan ve bizim boktan eğitim sistemimiz ile belirlenemeyecek bir şey.

    ülkemiz insanı ve öğrencisinde sayısal yapan zekidir algısı vardır bu da yadsınamaz. ama bu da sayısalcılar zekidir anlamını çıkarmaz.

    önemli olan zekanı ne kadar doğru ve faydalı kullandığındır. ülkemizin bilim olarak geride olduğunu düşünürsek ne sayısalcımız ne sözelcimiz yeterince iyi değildir.
    önce her şeyin çalışmaya bağlı olduğunu kavramalı ve zekanın tanımını iyi yapmalıyız.
  10. önemli olan zekanın türü değil işlevsel kullanımı bence diyerek katılmadığım başlık. yoksa yemişim zekayı, kafası çalışan sayısalcıyı, sözelciyi. hem bütün bunlar bir arada olmalı ki birbirini tamamlamalı değil mi? basit örnekle bir sayısalcı bir sözelcinin yazdığı romanı okumalı çektiği filmi seyretmeli sözelci sayısalcının ürettiği bilgisayarı, kamerayı, otomobili kullanmalı. kim olursa ne olursa olsun insanlığa katma değer sağlayan kafası çalışan insandır hadi eyvallah.