1. Cooook eskiden babam hayatttayken ben cocukken beraber izlerdik saban filmlerini, en guzel anlarimdir. Ama anlamadigim bi durum vardi, bana gore cok sacma gelen hem de cok komik olmayan esprilere babam kahkahalar atiyordu. Ben 30lu yaslara gelince yine boyle bir saban filminde aslinda esprilerin ustu kapali cok guzel espriler oldugunu kesfetmemle kahkaha atmam ve rahmetli babami hatirlayip huzunlenmem ayni anda olup bana karışık duygular yasatmisti. Saskinlik gulme hissi ve huzun ayni anda vurmustu.

    Aydinlanma yasadigim sahne şuydu : https://m.youtube.com/watch?v=jturPqDdyJk
    Yani diyorki sen o... cocugusun anan o... ben de cehenneme gidiyorum.
  2. bugün bile denk geldiğimde asla kanalı değiştirmem, sonuna kadar izlerim. her biri ayrı bir değer benim gözümde. devleti, sermayeyi ve aynı zamanda halkı o kadar güzel eleştirir ki keyifle izlersin bu saçma sapanlıkları. fakat sonradan çekilen filmlerde her şey o kadar gerçek anlatıldı ki her izlememizde iyi ki benim başıma gelmedi dediğimiz şeyleri gördük. darbe dönemlerini anlatan filmler hep korkutucu boyutta oldu. gerçek gerçek derken bir de sanat tarafından sindirilme başladı. bi nebze sevdiklerim vizontele ve iftarlık gazoz var yeni yapımlardan. gerisinde kemal sunal filmlerinin tadını alamıyorum.

    kapıcılar kralı çöpçüler kralı gibi filmlerde apartman kültürü gösterildi ve eleştirildi. köyden şehre yapılan akınlar, mahalle esnafının minik sahtekarlıkları, mafyalar, siyasetçiler, müteahhitlerin büyük sahtekarlıkları, dürüstlerin başına gelenler, uyanıklığın aslında o kadar zor olmadığı, inatçı filminde kalpazanlıklar ve köylü kurnazlıkları, kibar feyzo, zübük, varyemez, inek şaban, düttürü dünya daha niceleri. hepsine çok değer veriyorum.
    abi