1. "seni bekliyoruz kızıl veba, bizi kara vebadan kurtar diye."
    dünya savaşında, kızıl ordu'nun almanya'ya ilerleyişine güvenen, nazi işgali altındaki polonya'da işgale karşı vatansever bir halk hareketi başlar ve polonya halk ordusu, nazilere karşı varşova'da önemli bir zafer elde eder. polonya halkının destek beklediği kızıl ordu ilerleyişini durdurur; almanların toparlanarak varşova'ya tekrar saldırıp, uçaklarla şehri
    bombalamasına göz yumar. çünkü halk komünist değildir...
    yukarıdaki dizeler, polonyalı bir şair tarafından, halkının içinde bulunduğu ruh durumunu özetlemektedir.

    nazi almanyası ve sovyetlerin yıkılmış olmasına rağmen, farklı coğrafyalarda yaşanan farklı sosyolojik olaylar sonucunda, bu ruh durumu, geçerliliğini hala koruyor. ülkemizin de içinde bulunduğu konum buna en doğru hatta ötesinde bir örnek; gökkuşağından bile daha renkli veba türleriyle karşı karşıyayız, kimlikleme belli, tedavi yok daha doğrusu istek yok.

    çocuk gelin-tecavüz-tacizleri, töre-kadın cinayetleri, siyasal islam, insan emeğinin sömürülerek yandaşlara ikram edilmesi, kürtçü terör;bilim, felsefe ve sanatın karanlık çağ unsurları olarak gösterilmesi...
    ve bunların kültür mozaiği olarak ülkemize, halkımıza dayatılması("ne mozaği ulan!"), vebalardan vebalar seçtirmeye yönelik emperyalist çalışmaların, amacına çoktan ulaştığının göstergesidir. insanların, din, mezhep, siyasi, kültür ve fikri ayrılıklarının iyice sivrileştirildiği günümüzün ülkesinde, "vatan bölünmez!" sloganı geçerliliğini yitirmiştir.
    vatan, bölücü olmayan farklılıklara hoşgörünün ortadan kaldırıldığı gün bölündü. artık sadece alıştırıldık, 1, 5, 12, 19, şehit haberleriyle...

    şehitler ölmez(!)