1. anlamıyorum...
    bir ideolojinin insanları gözünü kırpmadan katletmesini anlamıyorum.

    anlamıyorum...
    bir bebeğin bir canavara dönüşmesini anlamıyorum.

    anlamıyorum...
    birkaç dakika önce gülüp eğlenen insanların yüzündeki gülümsemenin silinip gitmesini anlamıyorum.

    anlamıyorum...
    sınavı iyi geçtiği için kendini o güzel havada sokaklara atan gencecik insanların heveslerinin kursaklarında kalmasını anlamıyorum.

    anlamıyorum...
    akşam yemeğine eşini, babasını, annesini, evladını bekleyen insanların hala bekliyor olmasını anlamıyorum.

    anlamıyorum...
    arkadaşıyla buluşmaya giden birinin buluşma yerinde arkadaşının ölü bedeniyle karşılaşmasını anlamıyorum.

    anlamıyorum...
    insan hayatının sadece rakamlarla ifade edilmesini anlamıyorum.

    anlamıyorum...
    insan hayatını rakamlarla ifade edenlerin yüzünün kızarmamasını anlamıyorum.

    anlamıyorum...
    daha önce aynısı yaşanan olayları neden unuttuğumuzu anlamıyorum.

    anlamıyorum ve anlamak istiyorum.
  2. bundan neredeyse 5 ay önce 10 ekim 2015 tarihinde adı barış olan mitingde; evimden 2 kilometre uzakta patladı uzun zaman sonra ilk bomba. üç haneli rakamlarda ölü sayısı cumhuriyet tarihinin en kanlı eylemi olarak tarihe geçti. yerimde duramadım evde ama bir yere de gidemedim. gitmek isteyip de gidememek; tam bir felç haliydi her bakımdan. birtakım kişiler:

    “iyi oldu” dedi.

    “zaten ölen solculardı” dedi.

    “devlete “hayinlik” yapmak yerine işlerine güçlerine baksalardı” dedi.

    “terörist seviciler geberdi” dedi.

    “ankara merkez patlıyor herkes” dedi.

    “ istikrar” dedi.

    milli maçta saygı duruşunu ıslıkladı.

    yapmayın dedik. terörün dini yok, dili yok, ırkı yok dedik. ölümleri ayırmayın dedik. her yiten masum canın acısı içimiz yakar dedik. bu değirmene su taşıyan sorumluları affetmeyelim dedik. dinletemedik.

    17 şubat 2016’da bir bomba patladı. tek istedikleri günü bitirip evlerine gitmek olan sivil ama askeri bir kurumda çalışan personelin servis aracı hedef alındı. i·ş yerimden 300 metre evimden 3 kilometre ilerideydi. eve girer girmez sesini duydum. i·ş yerindeki en yakın arkadaşım 15 dakika önce bindiği servisle oradan geçmişti. bu sefer başka birtakım kişiler:

    “iyi oldu” dedi.

    “zaten ölen askeri personeldi” dedi.

    “devlet “haksızlık” ederse karşılığını görür” dedi.

    “yanan otobüsle ısındık” dedi.

    “ankara merkez patlıyor herkes” dedi.

    13 mart 2016’da bir bomba daha patladı ankara’da. evimin ve iş yerimin tam ortasında. kızılay’da. galatasaray dördüncü yıldızı taktığı gün kutlama yaptığım yerde. 14 mart günü geçeceğim yerde. her hafta en az bir kez geçmek zorunda olduğum yerde. i·lk kez sarhoş olduğumda üst geçitin ayağının oradaki dayıdan midye yediğim yerde. hayatım boyunca aşık olduğum tek kadına hayatımda ilk kez çiçek aldığım çiçekçilerin olduğu yerde. adı güvenpark olan yerde. bu defa birtakım kişiler bir şey diyemedi.

    ölümleri ayrıştırmaya alışanlar bu sefer ölen ve yaralanan onca insana dair kapsayıcı ve ötekileştirici bir profil sunamadılar. sınavdan çıkanı da vardı, işten çıkanı da. taksicisi de vardı, memuru da. çalışmak için orada olanı da vardı eğlenmek için olanı da. bu sefer ne hikmetse anladılar terörün bize karşı olduğunu. ama iş işten geçti artık.
    şimdi ben size ayrıştırıcı bir profil sunayım ölenlere dair.

    ölenlerin neredeyse hepsi garibandı. ankara’yı bilen biler zengin kesim kızılay’i avam bulur, arabalarını park edecek yer yoktur kızılay’da. üstelik kızılay’a gitmek için 2 lira yeter çoğunlukla. herkes gelir yani kızılay'a, "amele kaynar" kızılay onlara göre. o yüzden zorunda kalmadıkça uğramazlar kızılay’a.

    tunalı’ya giderler, bahçeli’ye giderler, çukurambar’a giderler, çayyolu’nda takılırlar. kızılay’a giden gençse öğrencidir ve umutlarından başka pek bir şeyi yoktur çoğunlukla. yaşını başını almışsa ya orada iş tutmaya uğraşıyordur ya da işinden evine otobüsle dönüyordur. çok da şaşmayacak bir şekilde güvenle söyleyebiliriz arkadaşım; oradaki adam garibandır ekseriyetle.

    i·hale zenginleri uğramaz pek oraya,

    siyasiler es kaza geçecek olursa yol kapatırlar,

    beyaz yakalılar ayağa düşmüş bulur kızılay’ı.

    olabildiğince en sıradan vatandaştır kızılay’daki.

    2 gün önce orada ölenler en sıradan haliyle vatandaştı arkadaşım. zırhlı araçları yoktu, çoğusunun özel araçları da. güvenecek bir dayıları yoktu orada burada; vergi verip sadakatle güvenecekleri devletten başka. o kadar ölümün hepsinin sade vatandaşa isabet etmesi tesadüf olabilir mi? garibandı işte orada ölenler.

    orada ölenler a noktasından b noktasına gitmek için otobüs kullanmak zorundaydılar. şimdi istikrarımızı güvenle götümüze sokabiliriz. artık ölü ayırmaktan zevk alanların bile diyecekleri bir şey yok.

    “terörle yaşamaya alışmalıyız” dedi patlamadan sonra canlının teki. annelere saygım sonsuz o yüzden birbirimizi kırmayalım selvi boylum.
  3. yazıklar olsun, 5-10 sene öncesinin irak bağdat bombalamalarının haberini dinliyor gibiyim. el birliğiyle ortadoğu'yu vatanımıza getirdiler. yapımda emeği geçen herkesin allah belasını versin..
  4. cnn türk canlı yayında patlama yerinden görüntüleri veriyor, son bilgileri almaya çalışıyor. ekranın sol üst köşesinden de fb-kayseri maçı skorunu veriyor. ülkede seviye bu işte...
  5. çocuk yaşta tecavüze mi? uğramak
    yoksa ülkenin orta yerinde bombayla mı patlatılmak

    yazık günah ülkenin hali içler acısı. allah ölenlere rahmet eylesin. sebebi olanlar; yatacak yeriniz yok.
  6. neden diye soruyorum sürekli? neden? hayatın kendisi bir mücadeleyken, yaşamda kalmak için niye daha fazla mücadele etmemiz gerekiyor bu ülkede sürekli? niye sevdiklerimizle birbirimizi sürekli kalabalık yerlerden uzak dur diye tembihlemek zorunda kalıyoruz? niye "iyi misin?" diye korkuyla sormak ya da aslında hiç iyi olmamıza rağmen sırf yaşıyorum anlamına geldiği için "iyiyim" demek zorunda bırakılıyoruz? o zaman geri kalan bunca mücadelenin ne önemi var, neden okuyoruz bir yerlere gelmeye çalışıyoruz, iş güç sahibi oluyoruz? neden sağlığımıza dikkat edip, spor yapıyoruz mesela? bütün bu bir gelecek kurma çabası neden?

    insan olduğumuz için mi? eğer öyleyse insanlığın kalmadığı bir yerde insan olarak kalabilmek daha ne kadar başarılabilir? sürekli korkunun, şiddetin ve belirsizliğin olduğu, acıların olduğu bir yerde verdiğimiz bütün bu mücadeleler neden?

    lanet gelsin. sahiden artık bu olanlara, şiddetin her türlüsüne, insanlığını kaybedenlere, görmezden gelenlere lanet gelsin.
  7. mit ne iş yapar, neden maaş alırlar görevleri nedir. off canım çok sıkkın güzelim ülkem ortadoğu'ya döndü. istikrar istikrar a oy verenler ölümde istikrar durmak yok yola devam. sorumlu yok sorumlu yok sorumlu yok..
  8. canımızın sudan ucuz olduğunun, yaşamamızın artık tesadüf üzeri olduğunun kanıtı. saygıdeğer büyüklerimiz çıkarlar televizyona, kınarlar ve sabırlarının sınandığını belirtirler. böylece ritüel tamamlanmış olur.
    allah hepinizin belasını versin.
  9. Buraya verdiğim linkler sansürsüz fotoğraflar. Kaldıramicak olan bakmasın.
    http://hizliresim.com/NAkyAX
    http://hizliresim.com/OAEWE4
    http://hizliresim.com/GR3q3r
    http://hizliresim.com/y5VyVk
    http://hizliresim.com/6Pm4m0

    Sözlüğü, deepwebe çevirmiş olabilirim. Bunun için öncelikle özür dilerim. Ama empati yapmanızı istiyorum sizden. Orda yatan insanlar belkide siz veya ailenizden biri olabilirdi. Belkide bugünkü sınavı tartışan iki lise öğrencisi. Sizin insanınız ölüyor sözlük. Sen ölüyorsun, ben ölüyorum, o ölüyor. Canımızdan can gidiyor.

    Çıkıp sokağa ana avrak sövmek, bağırmak tepinmek istiyorum. Ama ailemin yanında olmalıyım sözlük. Sizde ailenizin yanında olun. Bu insanlarda sizin ailenizdi. Onlara sahip çıkamadık, kalanlara sahip çıkalım.
  10. ben dünyanın süper gücü bir ülkede yaşamak istemiyorum. ben bir abd, bir çin gibi küresel güçlü bir aktör olan bir ülkenin vatandaşı olmak gibi bir derdim yok. bırakalım bu şovenist ayakları. güç peşinde koşmayan bir hükümetimiz olsaydı bugün bu halde değildik. nolurdu malta gibi bir ülke olsak ama huzurlu ve mutlu yaşasak? zaten kaç yıl yaşayacağız, onda da sevdiklerimizin bir hiç uğruna ölümlerini görmesek daha iyi değil mi?