1. türkiye'nin kurucu üyesi olduğu ve bütün alınan kararlarını onaylayarak katıldığı avrupa güvenlik ve işbirliği teşkilatı'nın (agit) yayınladığı 16 nisan 2017 anayasa değişikliği referandumu ön raporu.

    bu kurumun, her ne kadar bazı zamanlarda tarafsızlık ilkesini yeterince uygulamadığına dair kuşkular oluşsa da, tarihsel süreçte uğradığı değişim ve dayandığı önemli ortak deklarasyon düşünüldüğünde ( helsinki nihai senedi) açıklanan raporun sözü geçen iddialar konusunda önemli olduğu bir gerçek.
  2. öyle bir milletiz ki, diyoruz ki "chp itiraz ederse ve usulsüzlükler/hırsızlıklar ortaya çıkarsa toplumda chp antipatisi oluşabilir, evet cephesi daha da güçlenebilir..." bunun olabilme ihtimali elbette ki var ancak, gerçekten vasatın biraz üstü bir toplumda yaşıyor olsaydık bile böyle bir durumda akp ve erdoğan antipatisi oluşmalı, "kazanmak" için her yolu mübah gören ahlaksız bir kitleye devletin tüm anahtarlarını emanet etmemek için evet oylarında %15'lik bir kıyım oluşurdu... bak normal bir demokrasiden falan bahsetmiyorum, vasatın biraz üstü bile olsak bu böyle olmalıydı...

    ayrıca, adam haklı beyler, atı alan üsküdar'ı geçti... burdan sonra siksen değişmez bi'şeyler... kendinizi geliştirip yurt dışına kapağı atmaya bakın. "sikmişim ingilteresini" diyordu ya cem yılmaz, öyle işte... bu kadar yoz ve fanatik bir topluma faydalı olmak için çabalamak beyhude bir çaba ne yazık ki... bu arada, yüksek lisans ve doktora için yurt dışına giderken meb bursu alırsanız bildiğim kadarıyla yurt dışında bursla eğitim aldığınız sürenin iki katı kadar (emin değilim süreden) türkiye'de hizmet etme zorunluluğunuz var. ona göre, gitmenin yolunu arayanlar başka seçenekler arasınlar.

    not: hayır'dı...
  3. ysk referandumun iptal başvurusunu reddetti. beklenen karar.

    bu süreçte, yani ysk'nın itirazları inceleme sürecinde, iktidar ve kurumları üzerindeki baskıyı somut delillerle arttırmayan muhalif medya ve siyasi partiler bence sorumluluklarını tam olarak yerine getirmemişlerdir.

    hemen "hırsızın hiç mi suçu yok" demeyin. kardeşim sen chp, sen hdp ciddi bir iddia dile getiriyorsunuz. belki hepsinde olmasa bile pek çok sandıkta görevliniz vardı. arayın tek tek görevlilerinizi, sorun bakalım, arkadaşım senin sandığında mühürsüz zarf veya pusula var mıydı? vardı. anlat bakalım nasıl oldu o iş, nereden geldi zarflar pusulalar, olağandışı bir şey dikkatini çekti mi? çekti, şöyle oldu, böyle oldu... çok basit! eğer gerçekten oy hırsızlığı olduysa iki üç tane sandık görevlisinin ifadesi yeterli olurdu.

    bunu medya da yapabilirdi. bizde araştırmacı gazetecilik denilen meslek öyle nadir ki, muhalif basın ancak demagoji yapıyor. bütün iddiaları bir dosya haline getirip ilave tanıklıklarla zenginleştirecek insan kaynağı hiç mi yok? millet twitter'da elinden geldiğince parçaları birleştirmeye, somut bir şeyler üretmeye çalışıyor. gazetelerde ve diğer mecralarda tık yok.

    bunlar yapılsa, hem sokağa çıkan insana güven duygusu aşılar, hem de ysk red kararını bu kadar kolay alamaz.

    yapılamıyorsa, yani mühürsüz pusula ve zarflar ile usulsüzlük arasında somut ilişki kurulamıyorsa, neden reddedileceğini bile bile ysk'ya başvuruyorsun, neden meclisi boykot edicez...ya da bir dakika etmicez, saçmalıklarıyla kendini komik duruma düşürüyorsun, neden sokaktaki insanın güvenini derinden sarsıyorsun?
  4. Chp yönetiminin yapması gereken, istanbul'da eksik girilen 200 bin eksik oyun belgelerini, ispatlarını ortaya dökmek. Oy ve ötesinin ön raporuna göre eksik/yanlış girilen veriler seçim sonucunu sadece %0.01 değiştiriyor.

    Chp bu ispatı getirmedikçe Sokağa çıkan binlerce insanın kaderini sorumsuzca tehlikeye atıyor, gaddar iktidarın insafına terk ediyor!
  5. iddia olmaktan çoktan çıkmış buz gibi gerçeklerdir.
  6. gündemde tutulmaya devam etmesi gereken "iddia" değil gerçektir. hayatın normal akışına geçildi, herkes kabullendi, böyle bir adaletsizlikle bu işin sonu nerelere kadar gidecek belli değil. bugün yüzünde pislik bir gülümseme ile kendi kendine sistem değiştiren, bundan sonra hak hukuk tanır mı sanıyorsunuz? hiçbirimizin hiçbir hakkı güvence altında değil uyanın artık uyanın!
  7. ysk kararı açık şekilde kanunsuz olmasına rağmen, kabul etmek gerekir ki usülsüzlük iddiaları da ,sonucu değiştirmeyecek birkaç münferit olay dışında, yersiz görünüyor.

    sonuç:
    ysk seçimi başarıyla yönetebildi mi? hayır
    seçmenin çoğınluğu başkanlığı onayladı mı? evet