1. --baba nereye gidiyosun?
    --çatalköprü'ye, manda traşına. gelicen mi? allah allah sana ne olum.

    çatalköprü diye bi yer var. biliyorum olduğunu. ama baba manda traşı nedir yahu?
  2. ya lise 1 ya da lise 2'yim. ergenliğim aklımdan daha fazla göze çarpıyor o zamanlar. şimdi düşündüğümde asla cesaret edemeyeceğim şeyleri düşünmeye tenezzül etmeden yaptığım yıllar.

    çıktım okuldan ve arkadaşlarımla takılmaya gittim. içiyoruz, sohbet, karara, kikiri vs. ama zekaya bak telefonu kapatmışım ailem ararsa hiç rahatsız olmayayım şimdi durduk yere diye. tam carpe diem yani. neyse efendim okuldan 15.00 civarı çıkmışım. olmuş saat gece 03.00. telefon hala kapalı tabi. iki dakika keyiflenelim dedik bi de anne baba dırdırı mı çekecez değil mi? tabi eve dönerken alttan alttan vurmaya başladı... biraz pişmanlık, biraz yusuf. zili çaldım(hayvan herif hem gecenin üçünde geliyosun hem anahtar taşımıyosun) ve babam açtı kapıyı. dimdik duruyo karşımda ve kıpırdamadan gözlerimin içine bakıyo. yüzünde öyle bir ifade var ki adamı bitirir. 12 saattir oğluna ulaşamamış ve oğlunun sarhoş olduğu her halinden belli. neyse, ömründe bana fiske vurmayın adama "vur baba bana, hakettim bunu" dedim. karşılığında duyduğum, en temiz baba dayağından daha ağırdı herhalde: "oğlum keşke bu yaptığından sonra sana vurabilecek kadar bağ kalmış olsaydı aramızda." ve döndü arkasını gitti. ben oracıkta tükendim. tüm gece salya sümük birbirine karışmış vaziyette geçti. o gün yastığa başımı koyduğumda geçer sanmıştım ama geçmedi. ömrüm boyu da unutamam sanırım bu cümleyi.
  3. sürekli çalışmadığımdan yakınıp ygsde iyi bir net yaptığımda "o kadar dua ettik okunmuş su içirdik tabi olacak" demesi. ulan bana ne adamsın, bunu yeni söyledi ama bir daha unutmam sanırım.
  4. sigarayı bırakması yönünde ona dünyayı dar ettiğim günlerden birinde yaptığım baskın sonucu koca bir adamı korkutup elinden sigarayı düşürmesine vesile olduğum bir gün, uzun sert bakışların ardından "ben senin elinde bir sigara göreyim..."

    sonuç: sigaraya başladım^:swh^ her günüm korku filmi tadında.
  5. "unutmak diye bir şey yok, önemsememek diye bir şey var" ... babam bunu dediğinde "unuttuğum bir şeyi nasıl önemseyebilirim" diye ergen ergen konuşurdum. ama adam doğru söylüyor, bir şey önemsendğinde kendisini unutturmuyor.
  6. ''babana bile güvenme''
    başkada bir şey hatırlamıyorum..
  7. ''kasaba minnet edeceğine, kendi şeyini kes ye.''
  8. "yaşına güvenme, başın sıkıştığında ara, ben varım" öyle zamanda söylendi ki.. 690 kmden anında yetişti.
  9. ondan duyduğum en güzel dua; "allah sana benim gibi bir adam nasip etsin". nasıl tesirli bir dua ise onun gibisi de yok ne yazık ki.. bu demek değil ki tam tamına onun gibi birisi.. ama yıllardır bir eşe aşkla bağlı kalmak nasıl bir şeydir, ben ondan gördüm. kötü yanları da var elbet.. ama bugün objektif düşünüp iyi niyet besleyebiliyorsam insanlara, sayesindedir.
  10. iyi bir haber verdiğimde söylenendir "biz kimseye kötü bir şey yapmadık ki, senin işlerin yolunda gitmesin" öyle bir cümle ki hayata karşı iyi olmasında bile çocuklarının payı olduğunu belirtiyor ve hayatı gerçekten söylediği gibi yaşıyor.