-
- izledim
- izliyorum
- izlemek istiyorum
-
youreads puanı (9.18)
bu bilimkurgu antolojisi dizisi, insanlığın en görkemli buluşlarının ve en karanlık içgüdülerinin zıtlaştığı karmaşık ve teknolojiyle dolu bir yakın geleceği konu alıyor.
-
3. sezonda 6 bölüm birden yayınlayarak bizi mutlu etmiş , teknolojiyle ilişkimizin nerelere gelebileceğini, nelere mal olabileceğini bize göstermeyi amaçlayan dizi. ölmeden izlenmesi gerekenlerde liste başına oynayanlardan.
(bkz: ilk bölümü izler izlemez entry girmenin trajikomikliği) -
(bkz: geldi gönlümün efendisi)
dışarıda olduğumdan ancak eve gelebildim birde ne okuyayım 3.sezonu başlamış. herhalde haftasonu bir çırpıda izlerim.
ilk 2 sezonu da gayet başarılıdır ayrıca. teknolojinin günümüzdeki negatif etkilerini görmek açısından faydalı olabilcek bir dizidir. -
bi kere senaryolar çok emek verilmiş, aklımıza gelenden sonraki aşamaları da çekebilmişler. her bölümü güzeldi, özgündü. beklentiyi karşıladı. -
arkadaşlar 23.10.2016 da dizimagda 3. sezon 6 bölüm yayınlanmıştır 1. ve 2. bölümlerini izledim inanılmaz inanılmaz inanılmaz güzel gavur yapıyo abiiii -
bu dizinin en önemli özelliği empati yaptırma kabiliyetinde olması. 3. sezon 1. bölümü izleyenler bilecektir ki hepimiz sosyal medya araçlarını kullanıyoruz ve mevcut düzen içinde içine düştüğümüz çukur günden güne büyümekte. like alma, takipçi kasmanın getireceği düzende yalnızlaşma ve yabancılaşma başlayacak. düzenin içine girmemeyi kabul edenlerin karnesinde 1 yazsa bile gerçek başaranlar onlar olacak. -
hayal gücüne hayran kaldığım senaristler bee. nasıl ütopik düşünülmüş bir dizi. teknolojinin getirdiklerine o kadar kapılıyoruz ki götürdüklerine odaklanmıyoruz. tam olarak bu konuya parmak basması farkındalık yaratıyor.
yoğunluktan izleme taraftarı değildim ama boş bulduğum tek vakitte bir bakıyım dedim ve black mirror batağına ben de saplandım. bu aralar şiddetle tavsiye ettiğim tek dizi. -
bi yerlerden duyup bir bakayım dediğim dizi.
ilk bölüm fena değildi. ama bira zorlama bi konu olmuş. adam prensesi kurtarıyım derken çok fazla şeyi öldürdü.
ikinci bölüm de bildiğin acun ve ekibinin yansımaları gibiydi. ama hep dediğim insanlar artık akıllı telefonlarında hapisler. herşeyi akıllı telefonumuzun içinde yaşıyoruz. bunun biraz daha geniş kapsamlısını anlatmış. dünya buna doğru gidiyor. sonunu daha farklı olabilirdi. çıkmışken jüriyi öldürebilirdi ne biliim keşke bi fark yaratabilseydi. tam sisteme baş kaldırcak derken yine sistemin kölesi olmasaydı. -
!---- spoiler ----!
san junipero bölümünde pek coğumuzun yanlış anladığı bir durum var. şimdi bu ana karakterler ölüyor ve buluta yükleniyor ya. orada gerçek bilinclerinin alınıp sanal ortana aktarılması imkansız. sadece onların yapabilecekleri hareketleri kopyalayan bir yazılım sisteme yükleniyor. bu yüzdendir ki sisteme yüklenmekle yüklenmemek arasinda ölüler icin bir fark yok. sadece gerçek hayatta olup da misafir olarak bulunanlar daha fazla insanla karşılaşıp iletişim kurması için var.
!---- spoiler ----! -
s1 e2 ile ilgili "acunvari" konsept konusunda anladım ki herkes aynı anda aynı şeyi düşünmüş. henüz üçüncü sezonunu izlemediğim, oldukça merak ettiğim güzel, ingiliz prodüksiyonu dizidir. insanda "the message" filmi etkisi yaratıyor. nasıl ki her ramazan ayında, bilhassa kadir gecesi'nde bu film oynatılır, film biter bitmez "sabah ezanından tezi yok namaza başlıyorum" kararı verilirdi; bu diziyi de 2 sezon artı christmas özel bölümüyle (ve şimdi üçüncü sezonuyla beraber) izleyince insanda "hemen şimdi bütün sosyal medya hesaplarımı kapatıyorum, öncesinde bütün fotolarımı siliyorum, bundan sonra yalnızca gerçek ilişkiler kurup sadece mahalle esnafından alışveriş yapıyorum" hissi yaratıyor, insanın bu gazla tası tarağı dahi toplamadan bulduğu cittaslow'a yerleşesini getiriyor. (akyaka ve seferihisar tercihimdir efenim) velhasıl düşündürür, kendi black mirror'larımızdan izlediğimiz her bölüm "izlemeyin" çağrısı yapar, arada kafanız karışır. yine de güzeldir, ben tavsiye ediyorum izlemeyenlere. -
vay bana vaylar bana, geç buldum erken kaybettim dedirten dizidir.
iki gün önce arkadaş tavsiyesiyle izlemeye başladım, üçüncü sezona geldim bile.
bilim kurgu severler buraya gelsin bişi dicem (swh) her bir bölümün bağımsız hikayesi olan , geleceğe dair öngörülerde bulunan, sorular soran ve makul cevaplar veren dizidir.
örneğin, günümüzde bizleri esir almaya başlayan "like" sayısına göre insanlara değer biçme olayı nereye kadar varabilir?
örneğin, bazen hepimizin kanını donduran suçların faillerine karşı adalet sistemini yetersiz görüp daha ağır cezalar istediğimiz durumlar oluyor. ya da o suçlunun yaşattığı acıyı yaşamasını istiyoruz. böyle bir ceza sistemi olsa nasıl olurdu?
ben olsam ne yapardım sorusunu her bölümde sordurmuştur.
izleyin izlettirin.