• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (8.70)
Yazar platon
devlet - platon
platon, felsefenin klasik yapıtlarından biri olan devlet'te, bugünkü üniversitenin öncülü sayılan akademia'nın kurucusu ve hocası sokrates'i konuşturduğu diyaloglarla ideal devletin nasıl olacağını anlatıyor. platon'un insanların mutlu olduğu bir bir devlet ütopyasını anlattığı 10 kitaplık devlet, aynı zamanda "mutluluk felsefesi" üzerine yazılmış bir metin olarak da kabul edilir. günümüzdeki devlet felsefesi konusunda en temel kaynaklardan biri sayılan devlet, bir dost evinde yapılan felsefe toplantısındaki konuşmalardan, tartışmalardan oluşur.platon'un kanaatkâr işçi sınıfının üreterek maddi ihtiyaçlarını karşıladığı, cesur bekçilerin güvenliği ve dışarıya karşı devletin varlığını savunduğu, bilge yöneticilerin yönettiği bu ütopya devletinde her sınıf erdemlidir.devlet'te, adalet, iyi-kötü, doğruluk, eğitim ve gücü, eşitlik, güçlülük ve haklılık, yöneticilik, mutluluk, zenginlik, sanat eğitimi, yasaklar, müzik, beden eğitimi, devletin ne olduğu ve değerleri, devlet biçimleri, devlette kadın-erkeğin rolleri ve eşitliği, çocuk eğitimi, filozofun ne olduğu, filozofların bozulması, demokrasi, insan gibi onlarca konudaki insanlık durumunu okuyoruz.(tanıtım bülteninden) (kitap bilgileri idefix'den alınmıştır.)


  1. bana bilgi birikimimin ve anlama kabiliyetimin ne kadar sınırlı olduğunu; daha çok çalışmam gerektiğini hissettiren kitap.

    okumaya yeni başladım fakat bir şey anlamıyor gibiyim. hatta bazen sokrates'in tezini çürüten, ona hakaretler savuran kişiye hak veriyorum. allah sonumu hayretsin.
  2. beyin yakan kitap. sokrates soru sorarak doğruyu buldururken bir anda "ulan neyden bahsediyorduk nereye geldik?" dedirtir.
  3. felsefeye yeni başlayan biri olarak beğendiğim kitap. diyalogların şekli anlatılmak istenen düşünceleri çok iyi aktarıyor. ayrıca okudukça gündelik hayattaki her türlü durumu da kitaptaki sorgulama mantığına benzer bir şekilde ele almaya başlayacağınızı da söyleyebilirim. tavsiye ettiğim kitaplar arasındadır.

    !---- spoiler ----!

    yine de kitapta yapılan "guardian" tanımında bir insan olamayacağını düşündüğüm için anlatılan devletin ütopya olduğunu düşünüyorum.

    !---- spoiler ----!
  4. ilk utopia kabul edilir
  5. platon - diğer adıyla: eflatun - tarafından kaleme alınmış, ama temelde sokrates'in erdemli bir toplum için düşündüğü ve savunduğu ideal devlet yapısını anlatan şaheser kitaptır. kitabın orjinal ismi "politeia" dır.

    platon, bu kitabında sokrates'in konuşmalarını bizlere aktararak, "ideal toplum yapısı nasıl olmalıdır?" ve "bireysel ve toplumsal olarak mutluluğa nasıl ulaşılır?" sorularına somut ve gerçekçi yanıtlar vermektedir. ünlü filozofun ideal devlet yapısına göre, işçi, bekçi ve yönetici olarak devlet üç sınıfa ayrılmıştır. bu sınıfların her birinde farklı bir erdem ya da farklı erdemler ön plana çıkmaktadır. kadın-erkek eşitliğine bağlı kalarak, sınıflar bu erdemlere yatkın bireylerden oluş(turul)maktadır.

    savunulan devlet yapısı, ütopik bir modeldir.

    benim için bu kitap, çok önemli bir başucu şaheseridir. bugün tartıştığımız pek çok meselenin, çağlar önce de tartışılıyor olduğunun somut bir göstergesidir. ayrıca, ortaya atılan argümanlar ve karşılaştırmalar vasıtasıyla rejimsel siyasî süreçlere yönelik mükemmel açıklamalar mevcuttur.

    iş bankası kültür yayınları, hasan ali yücel çevirisi tercihim ve tavsiyemdir.
  6. platon devleti insana benzetir üçe ayırır. çiftçiler insanın fizyolojik ihtiyaçlarını karşılar, koruyucular; egoyu temsil eder, yöneticiler ise akıl ve mantığı temsil eder. devleti insanlar oluşturduğu için organizma da insan gibidir der.
    abi
  7. birçok ideolojide platon izleri olduğunu görmek şaşırtıcı. kitap, dürüstlük anlamsızdır. biz çocuklarımıza dürüst ol derken dürüstlüğün ona toplumda kazandıracağı değerleri düşünerek dürüst ol deriz. eğer birisi hesabını vermeyecek ve kimsenin bilmeyeceği bir şekilde dürüst olmayarak büyük bir kazanç sağlayabilecekken bunu yapmazsa onun aptal olduğunu düşünürüz diyor. bununla ilgili bir de lot te ki gibi insanı görünmez yapan bir yüzüğün örneğini veriyor. adaletin uydurma mı yoksa gerçekten bir değeri var mı derken konudan konuya neden adaletin tek gerçek olduğunu açıklamaya çalışıyor. çok fazla siyasi sistem eleştirisi olmasa da oligarşi ve demokrasi hakkındaki düşünceleri mutlaka okunmalı gibi geldi bana.

    oligarşiyi yıkıma götüren şey nüfuz sahibi olmak için pinti ve para peşinde koşan değersiz bireyler yaratmasıyken demokrasiyi yıkıma götüren şey peşinde olduğu sonsuz özgürlük arayışı olacaktır diyor. (ilgili bölüm benim okuduğum kitapta sayfa 290-305 arası.) aynı zamanda demokrasilerin tiranlığa evrilmek zorunda olduğunu söylüyor. o zamanlar güçler ayrılığı tartışılmıyor.

    kötülüğe yatkın olan ve kurtarılamaz kişi öldürülmelidir gibi bir cümle var kitapta. bazı konularda muhafazakar bazı konularda kökten devrimci. kitaba başlamadan idealar dünyası hakkında ön bilgi sahibi olmak okumayı kolaylaştırır.