-
burada.suat suna-o lelli -
angus and julia stone - big jet plane. -
ahmet kaya'nın bir minik kız çocuğu şarkısı ilk aklıma gelen. sözleri de şu şekilde:
ona hergün rastlardım kuyruğun bir ucunda
bir minibüs parası sımsıkı avucunda
uykusuna doymamış kırpışan gözleriyle
anlarsa baktığımı başı inerdi öne
bildiğim kadarıyla ölmüş anne-babası
okulundan koparıp işe koymuş ablası
ne rüyalar görürdü kim bilir yol boyunca
hep gülümserdi yüzü ansızın uyanınca
bir minik kız çocuğu saçları darmadağın
yollarda yalın ayak üşür üşür üşür elleri
meraklandım bir kaç gün durakta görmeyince
tanıyanlar söyledi inanmadım ilk önce
dalmış bir gün rüyaya mavi önlük içinde
fabrika değil sanki bir okul bahçesinde
işte o an dişliler kapmış iki elini
böyle ödemiş yavrum rüyanın bedelini
tebessüm donup kalmış ağzının kenarında
soluvermiş minik kız henüz ilk baharında
bir minik kız çocuğu bir minik kuş yüreği
ölümün kucağında üşür üşür üşür elleri. -
(bkz: opeth in still life albümü)
"albüm, köyünden dini görüşler nedeniyle sürülen bir adamın, sevdiği kız melinda'yı almak için geri dönmesi fakat sonunda iki karakterinde hayatlarının son bulmasını anlatır." -
7 yaşında okuduğum belki de ilk hikaye.
sakız hanım ile mahur bey -
julia stone'dan winter on the weekend. bir kız çocuğunun tecavüze uğrayışını, yine onun ağzından aktarıyor. karakterin özellikle babasına yaptığı, cevapsız kalan çağrılar öyle iç burkucu ve etkili ki, dinlediğiniz esnada, kızına ulaşamayan ve onu koruyamayan bir baba gibi hissetmeme ihtimaliniz çok düşük.