1. umarim ulkemin kadinlari hic susmaz
    ozgurce istedigi gibi konusur
    cunku susmasi isteniyor hep kadinlarin
    bagira bagira konusun be canlarim !
  2. kadının susmasının istenmesinin, belirli kalıplara sokulmaya çalışılmasının ve bu durumun cinsiyetçi söylemlerle açıklanmaya çalışılmasının cinsellik ve iktidar kaybı korkusu ile alakasının olduğunu düşünüyorum. çünkü düşüncelerin ortaya çıkmasının en önemli yollarından biridir konuşmak. düşünceler kendini dil ile söz ile ifade eder. bu sözsel ortaya çıkış eril düzen için bir tehdittir ve bastırılması gerekir.

    erkekleri rahatsız eden kadın sesi hakkında anne carson "sesin cinsiyeti" denemesinde şöyle bahseder: "tiz ses, konuşkanlıkla birlikte bir kişiyi özdenetimin meskülen idealinde eksik ya da bu idealden sapmış olarak niteler. kadınlar, oğlanlar, hadımlar ve androjenler bu kategoride görülür. sesleri kulağa hoş gelmez ve erkekleri rahatsız eder."

    kadının susmasını istemenin, kadının cinselliğini bastırma istemiyle bağlantılı olduğunu anlamak için anne carson'un şu sözleri bize kaynak oluşturabilir: "kadının iki ağıza sahip olduğu düşüncesi, antik yunan ve roma döneminde karşımıza çıkan tıbbi bir kuram ve anatomik bir tartışmadır. sözsel aktivitenin vuku bulduğu delikle cinsel aktivitenin vuku bulduğu delik yunanca stoma kelimesiyle ifade edilir, yukarıdaki ağzı aşağıdakinden ayırt etmek için de ano ya da kato belirteçleri kullanılır. hem sözsel hem de genitel ağız bir boyunla bedene bağlanır. her iki ağız da, kapalı tutulması makbul olan dudaklarla korunan içi boş bir oyuğa erişim sağlar. antik dönemde tıbbi konularda yunan yazarlar, bazı rahim işlev bozukluklarını anlatırken, üstteki ve aşağıdaki ağız için benzer terimleri ve tedavi yöntemlerini uygulamaya koyarlar. bu yazarlar, birçok şair ve yorumcunun da yaptığı gibi, yukarı ve aşağı ağız arasındaki işlevsel ilişkinin semptomlarıyla ilgilenirler; örneğin, rahimdeki kan akışı fazlalığı ya da azlığı ses kaybı ya da kısılması olarak kendisini gösterir, aşırı ses egzersizi regl döneminde kanama azlığına sebep olur, kızlık zarının yırtılması da kadının boynunun genişlemesi ve sesinin derinleşmesine neden olur."

    kadınların toplumsal alanda konuşmalarını ağıtlarla sınırlandıran bu sistemi değiştirmek için daha çok konuşmak, daha fazla yaşam alanı açmak gerekiyor.
  3. kadın umursamazlığı ile doğru orantılı bence. eğer kadın susuyorsa gitmiştir edebiyatı baya doğru aslında. eğer önemsediğim bir konu varsa veya karşımdaki benim için önemliyse asla susamıyorum, önemini yitirmişse de üstüne para verseler konuşamıyorum. en azından benim için böyle yani ve gördüğüm örnekler de tabi.
  4. aşırı abartılmış ve edebiyat malzemesi yapılmış susma. kadın-erkek ne fark eder. biri susuyorsa susuyordur. ya bir şeye kırgındır, ya da bir şeyi bekliyordur.
  5. (bkz: kadın gidişi)
    arkadaş, bunlar susunca gidiyorlar yav. konuşacak başka birini bulmuş oluyorlar. bazıları var mesela, sen üzülme diye söylemiyor da başkasını bulduğunu. sonra sana susuyor başkasına konuşuyor filan. iyi niyet işte. keşke siktir git dese, niye öyle yapıyor? değil mi?
    yok
  6. problemli bir hadisedir. ancak o kadar romantik anlam yüklenebilir mi bilmiyorum. kadın susuyorsa gider, susuyorsa çoktan gitmiştir, küsmüştür falan. otur şuraya güzel güzel konuşalım ama demi, burada insanları şair ediyorsunuz?

    "hımm neden sustu acaba? gitti mi lan yoksa du bi kontrol edeyim. lan yoksa hiç mi gelmedi. sıçtık öyleyse."

    asıl korkulması gereken şey kadın susmaması. konuşur konuşur konuşur, anlatır da anlatır bi susar mısın? da denmez dilin tutulur adeta o konuşurken. sen iki kelimeyi toplayamazken o 7. cümleye geçmiştir bile.
    hani hasta olunca her şey büyük gelir ya insana hah işte öyle büyür her bir kelime. taktik maktik yok bam bam bam gelir üzerine. jerry'nin, tom'un kafasının içinde bomba patlaması gibi bir şey.
    lütfen.
  7. söylemekten çekindiği bir şey vardır, veya söylemesinin etki etmeyeceğine inandığı şeyler vardır. her türlü iletişimsizlik sebebi veya göstergesi bir durum.

    erkekler farklı da ben doğmadan önce malumat veren mi olmadı diye düşünmüyor değilim, sanki biz susmuyoruz. sonra bu sözlükteki başlıklar "kadının susması" yerine "insanın susması" şekli alınca saçma bulunuyor. bence bu yaklaşım daha saçma. neden kadının susması kıyamet vs. gibi anlamsız yüklemelere maruz kalıyor? erkekler de suskunluğunuzu kullanmayı becersin veya kadınlar yerli yersiz susarak ilişkileri batırmasınlar mesela. ilişkilerin standartlarını sırf aşkı tadabilmek için yere kadar indirip sonra "ah o eski aşklar!!!" diye gezen romantiklerin de aşkı yüceltirken "herkesin aşk yaşamak için bir şeyler yapması gerektiği" fikriyle hareket ederek onu yerle bir ettiklerini fark etmeleri gerekiyor. aynı romantikler kendi yıllarca takıntı halinde tek taraflı sürdürdükleri ve atlatamadıkları şeyin de ulvi bir şey olduğuna da inanıyorlar, fakat kendi fantezi dünyalarına hapsolduklarından bihaberler.

    son olarak: selçuk dedim!

    not: evet biraz duygusuz bir tipim, fakat insanın kendine ve çevresine verdiği zararı görmesi için benim gibi olayların dışında olunması gerekli değil. siz de bu kadar duygusuzlaşmadan bu salgını durdurabilirsiniz.

    d1: link düzeltildi.
    d2: suçması yazmışım^:swh^
  8. x olan kadın veya y olan erkek diye açılmış bir başlık olsa şimdiye 40 defa uçurulacak başlık idi.

    algoritma sanırım şöyle çalışıyor:

    - başlık kadınlara karşı eleştirel bir tavır içeriyor mu?
    evetse: başlığı sil veya erkekleri de içine katacak şekilde "x olan insan" formatına sok
    hayırsa: bırak öyle kalsın ki ne kadar anti-ataerkil olduğumuzu kanıtlayalım.

    kapitalizm kötüdür ama dünya da stalin'den daha solcu bir adam görmedi şimdiye kadar. ataerkillik kötü diye düzlemin en zıt tarafında durmak gerekmiyor görüşümce. orası da güzel değil çünkü. eşitlik eşitliktir, diğerine pozitif ayrımcılık yapmak hiç değildir. yoksa sonuç stalin örneğindeki gibi oluyor.

    yanlışsam düzeltiniz efendim.
  9. diyecek ya hiçbir şeyi yoktur ya da diyecek şeyi bir hayli çoktur da demiyordur. belki de ikisi karışık bir şeylerdir yaşadığı.

    ya da canı öyle istiyordur.
  10. muhtemel üç sebebi olan suskunluktur:

    bir sorun vardır ve buna çok sinirlenmiştir. birazdan patlayacaktır,
    bir sorun vardır ve buna çok sinirlenmiştir. bir süre görüşmeyelim, diyecek ve sizi uzunca bir süre cezalandıracaktır.
    bir sorun vardır ve buna çok sinirlenmiştir. ancak, bazı şeyleri kafasında ve kalbinde o anda bitirivermiştir. birazdan patlayacak ve hayatınızdan çekip gidecek veya hiçbir şey bir daha eskisi gibi olmayacaktır.

    velhasıl, geri dönüşü zor olan (zaten o noktaya geldiyse geri döndürmeye çalışmayın; herkes için daha kötü olma ihtimali yüksektir), sonu iyi olmayan bir susmadır.