• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (0.00)
mahalledeki akp - sevinç doğan
“partiye biz ne kadar destek oluyorsak, parti de bizi değiştirdi. ben kendim, kişiliğim, kıyafetim... çocuklarımızla ilişkilerimiz değişti. ev hanımıydık, günlük, temizlik vesaire... burada oturunca kendimizi daha çalışkan, daha faydalı hissediyoruz. (…) oturmaktan kalkmaya [kadar], biz partiye ne kadar faydalı olduysak da o da... ben yaptığım çok şeyi burada kazandım. seminerlere katıldıktan sonra çocuklarımla, eşimle aramdaki diyalog değişti.” akp iktidara geldiğinde çocuk yaşta olan, bugünse orta yaşlarına dayanan epeyce insan akp iktidarından başka bir iktidarı görmedi, tanımadı. “her şeye rağmen” ve “hâlâ” süren bu iktidarın arkasında, akp açısından bakıldığında bu büyük “başarı hikâyesinin” arkasında nasıl bir politik toplumsallaşma var? elinizdeki kitap, bu soruya cevap arıyor. sevinç doğan, analitik bir mikro iktidar perspektifiyle, istanbul - kâğıthane’nin işçi ve gecekondu mahallesi sanayi mahallesi örneğinde iktidar partisinin nasıl işlediğine bakıyor. partinin yerel örgütü toplumsallaşma dinamiklerine nasıl etki ediyor, himayeci/koruyucu ilişkiler vasıtasıyla kurduğu “şirket” mekanizmasını nasıl çalıştırıyor, insanların gündelik pratiklerine nasıl değiyor? bir iktidar mekânı olarak mahalleyi merceğine alan kitap, çok defa afakî cevaplarla karşılanan soruların peşine düşerek, akp iktidarının yeniden üretim dinamiğini analiz ediyor. (arka kapak)


  1. kitabı okumadım ancak ismine kesinlikle tarih eklenmesi gerekir. adamlar bukalemun gibi değişiyor çünkü. kim diyebilir ki 1999-2003 arasındaki akp ile 2003-2008 arasındaki akp benzer ya da 2008-2012 ile 2012-2016 arasındaki akp aynı mıdır. öyle bir şey ki imam hatipler konusundaki ideolojik yaklaşımlarının dışında hiçbir zerresi bile aynı değildir bu teşkilatın. kitap yazmaya kalkarsanız bir dönem tcmb rezervini dolduran da akp'dir, yarın boşaltacak olan da, avrupa birliği kapısına dayanan da akp'dir, rest çekip sonsuza kadar uzaklaşan da. fetöyü devlete yerleştiren de akp'dir devletten atan da. bu böyle uzar gider. o yüzden tarihten bir kesit alıp akp budur demek yanılgısına düşmemek gerekir. tabi bunu öğrenmek de yıllar alıyor. şimdi getir önümüze 2011-2012'deki çözüm süreci peşinde koşan, ab uyum paketlerini uygulamaya çalışan, demokratikleştirme paketlerini açıklayan akp'yi oy verelim. o işler öyle olmuyor ama maalesef. türkiye'de seçmen sadece bugüne bakarak oy verdiği için hata ediyor(muş). geleceğe ve bilhassa geçmişe daha iyi bakılmalıdır.

    o yüzden kitabın adı: 2012'de mahhalledeki akp olarak güncellenmelidir.
    abi