1. modern arap müziğinin mihenk taşını oluşturan bestekarların başında gelir muhammed abdül vahap. mısır başta olmak üzere libya, tunus ve birleşik arap emirliklerinin marşlarını bestelemiştir. bunun yanı sıra müzikal kariyerine göz attığımızda binlerce bestesi ve bizzat söylediği yüzlerce şarkı mevcuttur. günümüzde oryantal (bellydance) dans türünde kullanılan müziklerin öncüsü olmuştur. bu müziklerden en bilinenlerinden bazıları “ya msafer wahdak” , “al nahr alkhalid”, “cleopatra”, “aziza”, “zeina” ve “enta omri” parçalarıdır.

    müzik kariyerine 13 yaşındayken başlayan muhammed abdül vahab yeteneğinde gerçekleştirdiği sıçramayı şüphesiz, şairlerin prensi olarak anılan ahmed şevki tarafından aldığı müzik eğitimine borçludur.

    1920'lere geldiğinde geleneksel melodiler besteleyen muhammed abdül vahab, osmanlı'nın yıkılması ve avrupa etkisinin mısır'da yayılmaya başlaması ile melodilerine samba, tango ve rhumba türünde batı tarzını da işlemeye başlamıştır.
    abdül vahab, paris ziyaretinden sonra müzikal türdeki arap filmlerinin ilk örneklerini çekmeye başlamıştır. filmlerinde genellikle batılılaşmış elit bir sosyal hayat kompozisyonu içerisinde aşk acısı çeken kibar ve romantik bir kahramanın müzikal tasvirini anlatır ve bu kahraman kendisinden başkası da değildir.

    müzikal filmlerinde dudak senkronizasyonu yerine doğaçlama performansını daha çok tercih etmiş, izleyiciler tarafından doğaçlama performansları büyük beğeni toplamıştır. film kariyeri boyunca en çok rekor kıran, mısır sinemasının fenomenlerinden biri haline gelmiş "beyaz gül" (elwarda albaida) filmi ile hatıralara kazınmıştır. filmleri ile "leila mourad" dahil olmak üzere bir çok yerel şarkıcının sinema alanında da tanınmasına vesile olmuştur.
    1950'lerde filmlerini bir kenara bıraktı ve müzik kariyeri üzerine yoğunlaştı. o yıllarda son kayıtlarını gerçekleştirdi. 1960'larda sahne hayatından tamamen çekildi fakat diğer şarkıcılar için yazdığı bestelerine devam etti. 1964'de ümmü gülsüm için "enta omri"(ömrümsün) başta olmak üzere bir çok parçayı besteledi. abdül wahab, enta omri'yi yazarken (ümmü gülsüm'ün diğer parçalarında olduğu gibi) ahmed rami'nin dizelerinden ilham aldı ve nasırcılığın mısır topraklarında filizlenmeye başladığı yıllarda enta omri, tüm zamanların en çok satan müzik kaydı oldu.

    1988 yılında son kez stüdyoya girdi ve son 2 bestesi olan "al habib al maghoul" ve "bafakar felli nassini"yi seslendirerek uzun ve başarılı geçen sanat hayatından sonra geriye "arap dünyasının beethoven'ı" ünvanını bıraktı.