1. beyinden taşan düşünceleri bardağa akıtmak gibi rahatlatıcı bir eylem.
  2. bi ders için yazı yazmam gerekiyordu ama yazamadım, vaktim olmadı. lisedeyken çok çok fazla yarışmaya katılıp yazı falan yazıyordum. onlara bakayım olmadı onlardan götürürüm, dedim. dört beş sene önceki yazılarımı buldum ve ilginç bir şey fark ettim ki şu an onlar kadar güzel yazamam sanırım. çok güzel olduklarından değil de zaman ileriye gittikçe ben geriye gitmişim. neyse kısaca bi ara çok sevdiğim eylem. saatlerce, günlerce hatta haftalarca bir yazının üstünde uğraşırdım. çok özlemişim onu fark ettim.
  3. yazmak bir su olabilir mi..içindeki yangına karşı..

    keşke öyle olsaydı. daha az mutsuz olurduk.
    zahle
  4. sanılanın aksine her zaman iyi gelmeyen şey.
  5. en çok mutlu olduğum zaman yapabildiğim eylem.

    mutsuzken yazamam, tutanacak bir dalım kalmamalı artık. yeter. harfleri azad ediyorum.
  6. bir zamanlar yürümek anlamında kullanılırdı.
  7. yazdıkça deliriyorum,
    yazmadıkça çıldırıyorum.
  8. insan biraz mürekkep ve bir kalem gibi. insan kendini yazıyor. kim okuyacak? kim o yazılanlarda kendinden birşeyler bulacak? kim? lütfen düzgün yazın. belki tanrı da sizi okuyor, sizin kelimelerinizde belki de kendisini görüyor. lütfen düzgün yazın.
    okumanın abisidir yazmak. ben bu iki kardeşi çok severim. siz de sevin. lütfen düzgün yazın, okunaklı yazın. kendi yazdığınızı başkasından önce kendiniz okuyun.
    hayır. bırak. istediklerini yazsınlar. isteseydim sadece iyi ve doğruyu yazarlardı. sen, bana her yazılanı göster. düzgün olsa da, olmasa da.
  9. argoda yürümek.
  10. günümüzde bir çeşit stres atma aracı. içimizi döküyoruz, sıkıntılarımız, dertlerimizi paylaşıyoruz. yazıyoruz okuyan olsa da olmasa da.