1. omuz-bacak muhabbeti yapılacaksa hiç ilerlemesin dediğim sözlük.
  2. (bkz: #176811) yazdığım bu entryden sonra sözlüğe yazmama kararı almıştım velhasıl arada girip entryleri okuyordum. radyo yayınlarını dinliyordum. yazılanları görünce iki çift kelam etmek istedim.
    youreads interaktif kültür ağı başlıkları ve entrylerinden derleme yaptım.
    + youser'ların en son aldığı iltifat
    + şeriatçı transseksüel
    + sütyen
    +sineklerin ellerini oğuşturması

    dünün en beğenilenlerine bakalım

    (bkz: #183023)
    (bkz: #183042)
    (bkz: #183024)
    (bkz: #183141)
    (bkz: #183159)

    interaktif kültür ağına uygun entrylerden ötürü yazanları kutluyorum. bu sitenin en kültürlü yazarları bunlarmış demek^:kültür kelimesinin anlamı işkenceler içinde^

    (bkz: #183133) eti cici bebenin hit olduğu yerde bu entry en beğenilmeyenlerde.

    entry'lerden seçmelere bakalım

    işte kültür ağı entrysi

    (bkz: #183052)

    (bkz: #183173)

    ta ta ta taaammmmm işte kültür ağı.

    artık okunması bile ızdırap veriyor.
  3. 9 ay önce bu sözlüğe kayıt oldum. yaklaşık 6 aydır moderasyondayım çok aktif olmadan, zira hukuki konularda çok fazla müdahale gerekmedi.

    sözlük ile ilgili haklı haksız birçok eleştiri görüyorum bu başlık altında veya ilgili diğer başlıklarda. cevap verecek konumda olanlardan biri olsam da ben de eleştiri yapacağım bu kez...

    sözlüğün en büyük sorunu okunmaması bence, bu da ilk bakışta yönetimsel bir sorun gibi görünmüyor. buraya veya başka sözlüklere yazan herkes kendisini allame-i kül yani tüm ilimlerin alimi sanmaya başlıyor, bu yüzden de okumaktan çok yazma meraklısı oluyor.

    okunmuyor yazılanlar ve bu yüzden giderek yazılanlar kalitesizleşmeye başlıyor. kimse okunacağını düşünmediği için bir özen de göstermiyor yazdıklarına. daha niteliksiz ve çok sayıda olan yorumlar arasında çok az sayıdaki nitelikli, kaliteli yorumlar kayboluyor veya okunduğunu gösterir hiçbir iz kalmıyor (favori veya oylama).

    9 aylık sürece baktığımda giderek kalitenin kaybolduğunu görüyorum üzücü bir şekilde. işte bu bana birşeyler kattı, okurken eğlendim/ bilgilendim, zamanımı boşa harcamadım diye düşündüğüm yorum sayısı çok az sayılara indi giderek. 2 gündür özellikle twitter sayfasına yorum eklemek için nerdeyse bütün yorumları okudum, üzülerek söyleyeyim ki 3 kelimelik cümlelerden ve boş içerikteki kişisel bilgilerden yorumlardan geçilmiyor...

    tabi bunda nitelkli, güzel yorumlar yapan yazarların gitmesinin etkisi oldu, bunda da yönetim/moderasyon hataları, davranışları sebep oldu diyebilirsiniz. buraya gelirken kimseyi tanıyarak gelmedim halen de birkaç sözlük konusu hariç kimseyle iletişim kurmadım, ancak hala birşeyler yazarken bir bilgi kırıntısı içersin, kimseye zaman kaybettirmesin, yalan/yanlış bilgi içermesin diye uğraşırken, birilerinin kalitesizliğe teslim olup gitmesini istemiyorum.
  4. ekşi'de, instela'da, (zamanında) meta'da yazarlığı olan bir insan olarak yazacağım bunu; buranın kendine has bir dinginliği var, ruhsal durumuma iyi geliyor sanki. yazanlar ve yazdıkları çoğunlukla kaliteli, dolu, samimi.

    diğer platformlarda da tıpkı buradaki gibi yazdığımdan kat kat fazla okuyorum. ancak diğer platformların aksine burada başkaları da okuyor. sadece yazılan, kendisinden bir önceki yazarın yazdığını bile okumayıp kelime kelime aynı içeriği veren yerlerden sonra burası ilaç gibi. olması gerektiği gibi yazıyorsun ve olması gerektiği gibi okunuyorsun.

    sevdim seni youreads, gözümde güzel insanların yazdığı çok güzel bir sözlüksün.
  5. vallahi kim ne derse desin, artık sonuna gelen sözlük sitesidir. burada niceliği nitelikten ileride tutup sözlüğe masa, sehpa, golf topu, beşiktaş jk diye başlıklara 5 tane kıytırık tanım giren herkesi sözlüğe aldığınız anda bitti burası da hala uzatmaları oynuyor. şu sol şeritte buram buram bilgi fışkıran başlıklar olurdu, şimdiki halin görebiliyorsunuz. mutsuzluk pazarlayan yorumlar, onlara gelen favlar falan. zaten duygu değil mi bu, herkeste var, yaz bir şeyler illaki başlık tutuyor. sen polimeraz 3 hakkında yazı yazsan dönüp bakan olmaz ama polimeraz 3'ü kim ne yapsın.

    bundan sonra daha içi dolu bilgicik falan da olamaz burası. o adamların hepsini kaçırdınız çünkü, yazmıyorlar. yorumlarının hepsini sile sile kaçtılar. niye yazsınlar ki? adamın zamanı bedava sanki... eskiden yazıyı yollayınca birilerine ulaştığını bilirdik, şimdi başlığa giren çıkan yok. e o kalite içerik üreten adamlar buraya mercimek çorbası okumak için gelmiyor, siz de onların yazısını okumuyorsunuz zaten. o da gidiyor. gitmekte de haklı. keşke hepsi gitse de rahatlasa sözlük. ohh mis gibi.

    allah aşkına şu dünün beğenilen yorumlarına bir bakın. ondan sonra sokrates'in felsefesi, işte ne bileyim kanser ilacı, yazılım falan hakkında konuşacak adamın burada kalmak için ne tür bir motivasyon bulabileceğini düşünün.

    ben dediydim, bu sözlükte futbol başlığı açılıp içine "gooooooooollll" diye yorum girildiği gün burası bitmiştir dedim. bilakis öyle de oldu. o yorum girildi (2-3 ay oluyor), sonra şikayet ettim, silindi ama o zihniyet bir defa kaleden içeri girmişti artık. bari kaç kaç olduğunu yazsaydın. bize ne lan golse? kahin miyiz nereden bilelim sen hangi takımlısın? artık no way back.

    konu sadece yemek de değil zaten. 2-3 aydır böyle burası. kaliteli içerik gitti, yerine onedio tarzı bir şey geldi. ki youreads'in en olmaması gereken şeylerden biri onedio. adam kitap başlığına gitmiş:

    "okuduğum kitap"

    bize ne lan ahahahahahahahahahahah. yani tamam tanım yapmışsın, sentaks uygun da; bir dur düşün mübarek bunu kim ne yapsın? sen obama mısın, sen edebiyat otoritesi misin. kaldı ki yukarıda "okudum" diye işaretleyebiliyorsun. maksadın "kitap yorum sayım fazla olsun da entel görüneyim" gibi bir şey. insanı salak yerine koyuyorsunuz ya, ona kıl oluyor insanlar.

    şu ilişkiler ve anket kanalları ise onedio'dan bile daha kanser. pazarlana pazarlana bitmeyen bir mutsuzluk. çevir babam çevir. arkadaş eğer çok kendinden bahsedesin varsa, aç bir blog sitesi keyfine bak. yok eski sevgilisi, yok eski sevgilisinin yeni kankası, yok 9 yıl önce olan şu olay. ben de yandan kuantum bilgisayarı diye yorum giriyorum, salağım çünkü.

    bu yorum da isterse zülfiyare dokunsun (ki dokunacak). ben de o ara yorumlarımı sileyim.

    (bkz: böyle buyurdu zerdüşt)
  6. gruplaşamayan yazarları grubuma bekliyorum. adı ölüm grubu. şu an sadece ben varım. ne yapayım ben de sıkılıyorum tek başıma. kendim yazıp kendim okuyorum. bu ne lan.

    not: gruba giriş ücreti 20 liradır. toplanan paralar orgy partilerimizde kullanacağımız kremalar için harcanacaktır. faturaları burada paylaşacağım.
  7. artık iyice çoluk çocuk doluşmuş sözlüktür. bize ne arkadaşlar sizin ilişkinizden de karaktersizliğinizden de. gidin özelden halledin derdinizi
  8. yönetim kadrosu tıpkı kavga bittikten sonra olay yerine gelen polis gibi. resmen köşede bir yerde bekleyip 'birbirlerini yesinler biz sonra gideriz' diyorlar. fazla şikayetim olmamıştır bu platformda herkesin söz hakkı olduğuna inanırım ama sol taraf artık bok içinde ve rahatsız olmaya başladım.

    sahi sözlüğün formatı neydi? yorum neydi?

    yorum girme usulleri
    1. yorumun herhangi bir kişi, kurum ya da zümreye hakaret içermemesi ve türkiye cumhuriyeti yasalarına aykırı olmaması gerekir.
    2. başlıklar mesajlaşmak için kullanılmamalı, her yorum tek başına, başlıkla ilgili bir anlam ifade etmelidir.

    bir şeyler yanlış oluyor yanlış gidiyor umarım böyle devam etmez zira bu hızla kirlenmeye devam ederse temizlemek zor olacak.
  9. sanırım olay düşündüğümüzden daha farklı. (iyi yönde)

    sitenin kendi kendini devam ettirmesi hayali denemelerinde bağış sisteminin denenmesi ufkumu açtı. buralar böyle sahipsiz değilmiş, sistem açıldıktan sonra iki gün bile geçmeden bağış hedefine ulaşıldı ve bir sonraki döneme kadar kapatıldı. eminim birçoklarının da bismillah derken eli cebinde kaldı, destek olamadı.

    işin aslı bu çok önemliydi ekibimiz için. çünkü insanlık halidir belli olmaz, "bir gün gitsek bırakmak zorunda kalsak ne olur" sorusuna bir cevap yoktu. şimdi öğrenmiş olduk, burayı ayakta tutacak tahminimizden de çok sayıda özverili insan var. youreads'in hiçbir şahısa bağımlılığı olmadığını anlamış olduk. ben buna rüştünü ispat etmek diyorum.

    ayrıca web sitesi dünyasında da çok havalı bir durum. bağışla ayakta durmayı deneyen ve başaran çok az sayıda site var, onlar da çok bilindik siteler. velhasıl kitapsever olduğunuz kadar karizmatiksiniz de ^::)^
    abi
  10. malum siteden malum şahıs tarafından yerden alınan bir taşın fırlatılmasıyla konduğum bu daldan bir kuş gibi uçuruldum. sonra da oradaki badim sayesinde bu siteyi buldum ve kondum.

    uçurulma sebebim çöp entry olarak tanımlanmış. ancak girdiğim entrylerin %95i çöptü bence.
    bunun bir kaç nedeni vardı:
    1- yukarıdaki yazarların belirttiği gibi faydalı konularda zaten çoğu bilginin girilmiş olması. ilave bilgi verilmesi durumunda da birileri tarafından fularlı yularlı diye amacından saptırılıp lanet olsun dedirtilmesi. köy kahvesinde victor hugo'dan bahsederken hissedeceğiniz hislere sahip oluyordunuz.
    2- sistemin ödül mekaniği emek verilmiş entrye değil ses getiren troll-rezalet entrysine prim verilmesi nedeniyle zaten faydalı paylaşım yapılmasının boş işler olduğunu hissettirmesi.
    ben troll avcılığı yaptığım için kısa süre içerisinde pek çok kez kullanıcılar tarafından beğenilip sitenin vitrinine konulmuşum. ama bunun benim kişisel gelişimime ya da entellektüel birikimime ne faydası var.
    3- foruma dönüşen sitede telefonunu konsolunu satanlar bir yerde, red light districtlik yapanlar bir yerde, parti propagandası yapanlar bir yerde. insan kendisini büyük şehirlerin yetersiz gelen otobüs terminalinde gibi hissediyor.

    uçuruldum ama şu an kendimi mutlu hissediyorum.

    bu oluşumun başlığında niye geldiğim "çöplüğü" bu kadar anlattım. çünkü burasının öyle bir yer olmasını istemiyorum. kendimi büyük şehirden küçük şehire gelmiş, önce çok mutlu sonra ölümüne pişman olan adam gibi değil, amerika'ya avusturalya'ya kaçak göçek gitmiş ve başarmaktan başka şansı olmayan birisi gibi hissettiğim için yazıyorum.

    o yüzden bu güzel sitede daim olmak buranın gelişimine katkıda bulunmak istiyorum.

    aşkımı ekşideki gibi whatsapptan emoji ile değil kokulu kağıda dolma kalemle yazacağım kelimeler ile ilan etmek istiyorum. buralarda yeniyim. bir kusurum oldu ise affola...