1. yirmi birinci yılımdan bir sabahtı işte,
    diğerlerinden pek farksızdı.
    pencerenin önündeki kuş,
    hayallerimdeki sen,
    ve şehrin çıplaklığını örten sis.
    günaydınların da tadı kalmadı artık.
    eskiden sade içilen bir sigaraydı günaydın,
    derinden ama masum bir öpücüktü,
    belkide içilen kahvenin kokusuydu.
    fakat uzaktan uzağa kuru bir günaydın değildi.
    dedim ya pek farksızdı bu sabahta.
    günaydın...

mesaj gönder